yüce kütüphanemde bulunan el yazması nadide eserlerimden birinde geçenlerde rasladığım mantık yürütme silsilesinin sonunda varılan yargının açıklamasını yapmayı kendime görev ve ödev addediyorum.
ne diyordum:
iki kişi bir nehir kenarında oturuyor. bunlardan biri hendese eğitimi almış, kaldıraç ve vinç işinde bir dayı, diğeri ise elma yemekten bitap düşmüş ama sakalsız bir feylezof.
vinççi dayı diyor ki, "aga, ben bu kadınları anlamıyorum, nedir olayları?"
feylezof götünü kaşıyıp cevap veriyor: "kadınlar vinçtir."
nasıl la, diye soruyor hendeseci.
kardeş bak, diyor göt kaşıyan elmacı feylezof: "ikisi de kaldırmaya yarıyor."
sigarasından bir fırt çekip, kalan tüyü bitmiş yetimin bir fırtlık hakkını çekmeden nehire sıyırıyor hendeseci ve uzaklara bakarak tekrarlıyor:
"vay
, ikisi de kaldırmaya yarıyor."