çok özgürlükçüler be. her kesimin partisiymiş, her kesimi kucaklayıp okşuyorlarmış. "bak işte sokağa çıkıp eylem yapabiliyorsun konuşabiliyorsun daha ne özgürlük istiyorsun?" sorusunu kaç kere duydum kim bilir.
ben artık kız arkadaşlarım dışarıya çıkarken endişelenmek istemiyorum arkadaş. çocuk yaşta kızlar pazarlanmasın, cebi dolu koca koca adamlar sıraya girmesin istiyorum lan. kız çocuğum olmasın isteyecek duruma getirdiler beni.
alevilerin kahveleri taranmasın, ermeni gazeteciler sokak ortasında vurulmasın, solculara terörist gözüyle bakılmasın. kendi desteklemedikleri sanatçıları hapse atamasınlar, ülkeden kaçmak zorunda bırakmasınlar, hedef göstermesinler, tiyatroları satmasınlar, heykelleri yıkmasınlar.
akp'nin istediği yaşam tarzına karşı herhangi bir şey söyleyin, ona nasıl karışıldığını anlatayım size. aksi kalmadı çünkü yok yani hiç kalmadı bitti hepsi.
savunmaları da "şimdi sizi bırakırsak bizi kısıtlarsınız". türbanı mı yasaklayacağız? yasak zaten. bana kalsa serbest olurdu. benim ailemde müslümanı da var, sünni ve alevi, hristiyanı da var, solcusu da var, milliyetçisi de var, atatürkçüsü de var, kapalısı da var açığı da var tek ortak nokta herkes işçi, herkes birbirine yardım eder, arada oturup tartışılır ama hiç kavga çıktığını görmedim, çıkmaz da zaten. herkes sever birbirini.
ne olacak yani akp geri çekilirse eylemciler müslüman avına mı çıkacak, türbanlıları mı dövecek, camilere mi işeyecek ne olacak? sanki eylemcilerin yüzde doksanı müslüman değilmiş gibi.
tayyip herkesi kendi gibi sanıyor diye milleti de bu noktadan kandırıyor. aslında o da biliyor işlerin böyle olmadığını. onun tek isteği elindeki gücü korumak, o güç ki dudaklarından çıkacak bir cümleyle iş anlaşmaları şrak diye bağlanabiliyor. bunu bırakıp gider mi lan?
okul yaptırıyormuş. içinde eğitim vermedikten sonra okul yapsan ne olacak düdük? adalet sarayı yaptırıyormuş, avukatları tutukluyorsun ya arkadaş, anlamıyorum ki ben seni? sağlık konusunda çığır açmış. ben üç yıldır
a gidemiyorum. gitmiyorum. her şey parasıyla çünkü.
ülke ekonomisi acayip yerlere gelmiş, kıçımızı parayla siliyormuşuz. nerede lan o para? o kadar borç almışsın, o kadar şey satmışsın, nereye gitti o para? yol yapmışsındır kesin. kıçımda don yok altı şeritli yolunu mu giyeyim don niyetine?
tayyip boş adamdır. falcı gibi konuştuğu konunun çeperlerinden içeriye adımını atmaz. yüzeysel konuşur. ama her türlü muhalefetin ağzına para tıkmıştır. yoksa oraya gerçekten muhalefet etme niyetli kör cahil birini çıkar, bir yılda tayyipten mantıklı konuşmaya başlar. muhalefet partileri satılmış, sendikalar satılmış, sanatçılar satılmış, medya satılmış, polis satılmış, asker satılmış, ne kaldı lan bize?
eğer akp faşizmi kapınıza gelene kadar beklerseniz sonra yanınızda kimseyi bulamaz, derdinizi kimseye anlatamazsınız. "terörist" olursunuz, "kaçakçı" olursunuz, "marjinal" olursunuz, "bölücü" olursunuz.
ız babanız ölse siz suçlu olursunuz. on yıldır olan budur. insanlar kapılarına gelinmesini beklemiştir. e senin kapına gelince diğerleri de uyanmıyor ya, onlar da kapılarına bekliyor. akp de tek tek kapılara gitmiştir.
uyarmadı demeyin.