gönderilmemiş mektuplarım
- 1burada anlatmak isteyipte anlatamadıklarımı mecazi bir şekilde ve mektup tarzı anlatacağım.
- 2sevgili milena, benden uzaklarda ne yaparsınız bilemiyorum, hayalinide kuramıyorum ama her düşüncem sizinle. siz de beni düşünür müsünüz? bunu bilememek ruhuma işkence etmektedir. sizden geç haber almak beni size kaybettirecekdiye üzülüyorum. gözlerim, gerçeği görmek isterken size bakamamak çok acı. bu öyle bir acı ki bir kuşun konacak bir dal bir toprak parçası bulamayarak kanat çırpmaktan yorulup okyanusa düşüp boğulması kadar büyük bir acı. yaşama direnmek gibi bir şansı olsada kurtulmak gibi bir şansı yok... her gece, ertesi gün sizi nasıl hayal edebilirim diye düşünmekle geçerken. psikolojimle ilgilenen , iyileşmek yerine daha da kötü olduğumdan bahsederek beni gerçekten üzdü. bunu size söylemek istemezdim, kendimden soğuttuğumu falan da zannetmeyin. bunu size; bende ne denli büyük bir hasarayol açtığınızı anlatmaya çalışıyorum. öyle bir hasar ki bu sizi tanrıdan kıskanmaya başlarsam kendimi öldürmeyecesaret ederim diye ve bunun sonucu olarak sizi bu dünyada yalnız bırakırım diye korkuyorum. ama benden yana hiç endişeniz olmasın. ben kendimi sizin sevginize inanarak iyileşeceğim. bu saatten sonra her geçen gün sizinle ve iyileşerek geçecek. cidden beni merak etmeyiniz sizi müşkül duruma düşürmek istemem. kendimi acındırmak da değil niyetim. sizden tek istediğim beni o sıcak cevaplarınızdan ve tavsiyelerinizden uzak ve marum etmemenizdir.
- 3Ah bir de noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakaydın....
- 4@4 buyur kankam istediğini yaptım
- 5tek istediğim sıcacık bir eldi belki de. eldivene ihtiyaç duymasam yeterdi diye düşünüyordum. eldiven aldım. 31 çektikten sonraki pişmanlığın daha kısa ve daha kısa olup sonunda soluk bir soru haline geldi mi senin hiç? anlayamadın ki beni. zorbalarla kaldıkça zorbalaştım, züppelerle kaldıkça züppeleştim. kendim gibi ama, altına imzamı atarak. kurallarımdan şaşmadım. su gibi ikisinin de şeklini aldım hep. tek başına yaşayan insan güçlü insandırla başlamış benim felsefem. kır beni. işe yaramıyor ki. ne daha iyi oluyor içim sıkıldıkça sıkılıyorum sıkıldıkça deniyorum başaramayacağımı bile bile. sırrımı taşımak zorlaşırken günden güne ve hissederken nefesi ensemde her an bunun başını bile hatırlayamadığım için sürekli küfrediyorum kendime o kadar ki düşüncelerimi bile tekrarlar oldum duyabilmek için. ne rüya gördüğümü tekrardan hatırlamak için beklediğim onca sene. rüya görmek ne büyük lütufmuş. hep şaşırttım çünkü buna ihtiyacım vardı. şaşırtmak benim uyuşturucum olmuşsa demek ki... ve ben bunu da yazdım özneyi sansürleyip küfretmeye devam etmeye çalıştığım bu dünya içinde, kendime olan nefretimi önce diğer insanlara sonra düşmanlarıma aktarmaya çalışırken... anlaşılmam o kadar kolay çünkü çok çaresizim. ben kısaca german...
- 6kafamı kitaplara gömdüm çünkü görmek istemiyordum. müzik dinledim çünkü duymak istemiyordum. eğer yapabilsem kafama sıkar ve bu tanlığa bir son verirdim. burda 10 erkek ve 2 kadına bunları yazıyor olmazdım. bütün erkekliğim gitti. ama madalyonun öbür yüzü de boş. kaçabileceğim neresi kalmış ki. hiç evim olmamış ki. yabancılaşmayı kanıksamışım. ufak bünyenin isyanı.
- 7sevgili milena bu sizden habersiz 14. gün ve ben artık nefes alamaz hale geldim. güneşin doğuşu bir şeyler ifade etmez oldu. nedenini bilmediğim bir sancı karnıma saplanmakla kalmadı artık karnım ağrıdan ibaret oldu diyebilirim. her şey seni unutturmaya çalışsa da ben asla yılmam sizden asla vazgeçmem... bir yandan da sizi aklımın merkezine hapis olmanız gerçeği bana bir yaratıcının olduğuna ikna ediyor... evet kabul ediyorum bir yaratıcı var. inanıyorum ve inanmaktan korkmuyorum. bir yandan da sizi bana kavuşturması için onunla konuşmaya çalışıyorum ama nedense şu ana kadar hiç bir isteğe cevap alamadım... diye düşünürken elime tanrı ile alakalı bir yazı geçti. düşüncem yeniden değişti. aslında tanrı bana cevabı çok önceden vermişti ki bu cevap sizdiniz... evet sizin diğerlerinden farklılığınızmış ! bu arada en son ki mektubuma cevap alamdım. bu beni biraz üzdü biraz da olumsuz düşüncelere götürdü. yoksa benden vaz mı geçtiniz derken rüyamda sizi gördüm gözleriniz gözlerimizle temas halindeydi hiç konuşmuyordunuz ama ben sizi duyabiliyordum. bu da sizinde benimle aynı duyguda olduğunuza inanmamı sağladı. sevgili milena sizden şüphe ettiğim için özür dilerim...
- 8sevgili bayan milena, özür dileyerek başlamak istiyorum mektubuma. sizi yalnız bırakıyormuşum gibi hissediyorsunuz bunun farkındayım. ama bilinki bu yalnızlık benden kaynaklanan bir şey değil.tanrı istedi... elimden bir şey gelmesini isterdim fakat ellerim dolu. ve bir sorun çıksın istemiyorum hayatım da zira çokta güzel bir hayat değil bu. sessizliğiniz benim için çok değerli. evet sessizliğiniz iyi olduğunuzun işareti benim için. her aldığım cevapta inşallah kötü bir durum yoktur diye içimden geçirmekteyim ve korkmaktayım. her mektubumda size karşı bir korku var lakin korkak bir adam değilim. benim korkularım sizin üzerinizedir. fark ettim ki acılarımız var "kadının çektiği acı gerçektir ama erkeğin acısı fazladır.." buna inanmanızı isterim. anlaşılmaz bir bayansınız milena. her haberinizde bundan yakınıyorum. tatlı bir yakınma bu benim için ama sizin tarafınızdan bakamıyorumda. kendiniz için çabalamanız beni mutlu ediyor. kendimmiş gibi seviniyorum bu duruma. içinizde bir parça ümit varsa bu sizi mutlu ediyorsa beni de mutlu etmektedir. bazen inanamıyorum yazdıklarınıza söylediklerinize. " beni yalnız ben inandırabilirim galiba" ama üzülmenizi, kırılmanızı istemem buna gerçekten inanmanızı beklerdim. lakin durum pek de öyle görünmüyor. buna üzülüyorum.. ""bir ay önce daha iyi bir insandım galiba en azından hasta olduğunu biliyor bunun için üzülüyordum. oysa şimdi yalnız kendi hastalığımın peşine düşmüşüm. ama bu da sen değil misin sanki?.""