1
erkeğin özgürleşmesinin ön koşuludur. ezilen, köle ve mal olarak görülen, cahil ve yetersiz bırakılan, hayatın her alanında keyif ve çocuk için üzerinde tepinilecek nesneler olarak görülen, dayak yiyen, taciz ve tecavüz edilen kadınlar daha sonra bizim eşlerimiz, annelerimiz, çocuklarımız, dostlarımız olurlar. hayatlarımız ise beraber yaşadığımız insanlardan bağımsız ele alınamaz. onlar hayatımıza dahildir yani. insanlarla kurduğumuz ilişkiler kim olduğumuza ve nasıl yaşadığımıza kadar bizi belirlemektedir. demek ki kadını, yani insanlığın bir yarısını köleleştiren her tür eylem ve bakış açısı ancak bize zarar verir.
2
kardeşim sol şeritte yanlasan ya bunları?
#269389 efendi | 07/08/2014 18:44
3
sol şeritte daha uzununu yazdım. buraya tartışma başlar diye yazıyorum, o durumda da buradan tartışmak daha rahat oluyor.
4
napak diyon yani kestirsek mi ?
#269391 efendi | 07/08/2014 18:45
5
daşak geçmesek, ciddiye alsak daha iyi olur (:
6
karııııııı
7
şimdi bu sadece sosyolojik kültürel olrak değerlendirilmemesi gereken bir konu işin içinde içgüdüler, doğal koşullar hatta insanın sexist anatomisi de yatıyor tabi bunları konuşmak için önce benim dizimi izlemem lazım okke?
#269395 efendi | 07/08/2014 18:53
8
zamanım bol.
9
#269397 bence yeter | 07/08/2014 18:57
10
hayatta her şey geyik değil lan, bir şeye de gülmeyiverelim olmuyor mu?
11
şimdi ben köleleşsinler demiyorum ama veren ağaç taşlanır. vermeyen ağaçta taşlanır.
12
@11 bu bakış açısında bir problem var işte. "vermek", kadının bir mal olarak kendini sunması anlamına gelirken "taşlamak" da cinselliği hem kirli görüyor, hem de erkeğin kadına üstün gelmesi gibi bir anlam çağrıştırıyor.
13
Erkeğin özgürlüğüyle pek alakalı bir durum değil. Erkek kendini her koşulda özgür addediyor, o hakkı kendinde hissediyor fakat kendinin malı zannettiği kadının tatmasına müsade etmiyor. Bu durum çok eşliliği, erkek aldatmasına çanak tutuyor. Çeşitli baskılar ve yetişme tarzından ötürü, birlikte yaşadığı kadını baskılayan erkek, birlikte olduğu kadınla yapamadığı şeyleri başkasıyla yapmaya kalkıyor. Sonuçta kendisini her alanda özgür hissettiği için bu ahlaksızlık olarak gelmiyor kendisine. Dediğim gibi; Kadının özgürlüğünü kısıtlayan en büyük faktör, erkeğin kendisini her şeyi yapmakta özgür zannetmesidir bana göre.
#269401 1 saat önce | 07/08/2014 19:07
14
şimdi öncelikle realist olalım, türkiye gibi bir ülke henüz vermek meselesini aşmış değilken daha ötesini tartışmak normal değil.
15
@13 bahsettiğim özgürlük cinsel alandaki özgürlük değildi, toplumda genel olarak bulunan ezen-ezilen ilişkisinin kadın da erkek de beraberce tarafı. ama bu taraflar içerisinde sadece erkeğin özgürleşmesi ve kadının olduğu gibi kalması gibi bir durum olamaz, ondan bahsediyorum.
16
kendi gezegenine çıkınca özgürleşirsin
17
Ben de yalın olarak cinsellikten bahsetmiyorum. Eşiyle yaşayamadığı her şeyi başkasıyla yaşamaya kalkıyor diyorum. Kendine ait hissettiğini köleleştirirken, bir başkasıyla kendini özgür kılmasını anlatıyorum. Yani demişin ya, erkeğin özgürleşmesinin ön şartıdır diye; erkek zaten özgür hissediyor her manada diyorum.
#269406 1 saat önce | 07/08/2014 19:17