1
kadınları nasıl oluyor yani anadan atadan çevreden gördüğüm kadarıyla şiir yazan erkek yok ilgimi çekiyo cahilliğimi hoşgörün de çok ince bi ruh lazım sanki. yani bi erkek nasıl bu
ları yazar nasıl bi kadına yazar.şu şarkıyı dinleyince aklıma takıldı bunlar.özellikle ben ağlayamam bilirsin kısmı ayrı bi hoş. Sana yazdıgım şarkıyı. Sazımdan söker giderim. Ben ağlayamam bilirsin. Yüzümü döker giderim. Köpeklerimden kuşumdan. Yavrumdan cayar giderim. Senden aldığım ne varsa. Yerine koyar giderim.
2
aig bari sen aydınlat ruhu ince bi adamsın sen
3
soru ne ki anlamadım :) şiir yazabilmek aslında biraz kelimelerle oynayabilmek ve duygularını ortaya doğru koyabilmekle alakalı. bu da antrenmanla ve bir de duyarlı-farkında olarak yaşayarak gerçekleşebiliyor sanırım. emin değilim. tabi şiir okumak da önemli olsa gerek.
4
şiir yazmam. pek şiir de sevmem. bilemeyeceğim.
#276841 ikinci nesil | 14/08/2014 01:30
5
yazarların, şairlerin hatunları genelde çirkin. şöyle bir bakarsan çoğu şair ulaşamadığı için yazmış. ulaşabilseydi emin ol yazmazdı. örneğin; Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni, Gelme, artık neye yarar
#276845 kafka | 14/08/2014 01:32
6
kelime kalabalığı etmişim aslında direkt soru şuydu bi erkek nasıl bu
ları yazar nasıl bi kadına yazar ki cevap vermişsin kelime oyunu diye. acaba şiir yazan bi erkeğin kadını olmak nasıl bir şey aklımda deli sorular .s
7
nasıl şiir yazıldığına dair bir örnek sunabilirim :D şairlerin sevgilileriyle ilgili değil yalnızca olay. yaşanan ilişki ve tabi yazan kişinin görebildiği derinlik, bakış açısının genişliği önemli daha çok. tek taraflı değil olay ne bileyim.
8
ssk primlerini kim yatıyor acaba??
#276857 tilden katz | 14/08/2014 01:35
9
@7 bazen benim de yazasım geliyo misal bi kelime çağrışım yapıyo öyle kendi çapımda çıkıyo acaba erkeklerde de öyle mi yoksa masa başına oturup şiir yaz yaz diye yırtıyolar mı bi tarafını bende gelir arada bi öyle 2-3
karalarım olmasa da denemekten zarar çıkmaz gibisinden. bir adet şiir yazan yazar aydınlatsa..
10
kafka kankam hoşgeldin yanii şairler gözünde büyütüyolar ulaşamadıklarından diyosun mavi gözlü dev ne o zaman ama :/
11
bak şimdi mesela şu şiiri ele alalım: Ancak yağmur göğe karışırsa renkler dökülür. Ancak, usa boyanmayan anılar simsiyah kesilir. Yürünürse tüm yollardan yalnız, Ölüme varılır. Denizin boş kabuğundan yalnız, Özlem sesi duyulur. Kışın var olamayan ağaçlardan zaman dökülür. Beraber neye bakmışız da mavi böyle güzel görünür? bunu burada paylaştıydım zaten. bunu eski sevgilime yazdım onu epey özlemiştim. ama tek amacım direkt ona seslenmek değil aşka dair bir bakış açısı da sunabilmekti. şimdi çok entel dantel sözler gibi geliyor ama ve lakin ki durum öyle değil. biz duygularımızı saklamaya yönelik eğitiliyoruz aslında birazcık bunun dışına çıkabilen herkes az çok şiir yazar diye düşünüyorum, zor iş değil pek. ilk dizede şunu anlatmaya uğraşıyordum: insan tek başına yaşayamaz, bir bütün olamaz. sevdiği insan ile bir bütündür. rüzgarın ateşi alevlendirmesi gibi bir ilişki bulmaya uğraşmıştım. yağmur bulutlarıyla gökyüzünün gökkuşağını ortaya çıkarmasını tercih ettim. ikinci dizede yaşanan şeylerin biz farkında olmadan akıp gitmesine izin veriyoruz ya onu eleştirdim. mesela bir gün batımını fotoğraf çekilerek harcayan insanlar var. ya da işte güzel anıları elinde kamerayla gezerek harcayanlar. sevgi insana tüm renklerini sunar ama insanın bunları görebilmesi gerekir diyerek üstteki dize ile tamamlamaya uğraştım kısaca. ortadaki dizelerin anlamı açık zaten. yine ayrılığı nasıl betimlersem hissettiğim şeyleri yansıtabilirim diye düşünerek deniz kabuğunun çıkardığı deniz sesini kullanmayı tercih ettim. "kışın var olamayan ağaçlardan zaman dökülür" en kapalı dize. buradaki aslında benim uzak mesafe ilişkimin etkisi var. yaz vakti buluşup altında oturduğumuz ağaç kışın biz yokken var olmuyora getirdim olayı. çok güzel bir dize değil ama algıyı kırıyor. son dize daha öncelerden aklıma gelmişti. bir şeye kiminle nasıl baktığın onu ileride nasıl göreceğini şekillendirebiliyor. çünkü insan yaşadığı şeyleri o anki algıladıklarıyla bağdaştırıyor. daha önce mavi bir şeye bakmışız ki mavi bu kadar güzel görünüyor olsun gibi bir şey demeye uğraştım. bu da denize bakarken aklıma gelmişti. çok zor işler değil işte bir kaç saat oturup kelimeleri evirip çeviriyorsun. duygularını yansıttığına inanıyorsan o noktada bırakıyorsun. dümdüz konuşmaktan çok daha etkili ve kısa bir yazı çıkıyor ortaya.
12
bir de her sanat dalında olduğu gibi etkileyici olabilmek için beklentiyi kırmak çok önemli. insan bir eseri tüketirken, ileride gelecek şeyleri tahmin etmeye uğraşır bilinçsiz bir şekilde. müzik dinlerken mesela gelecek notaları beyin tamamlaya çalışır. bu algıyı kırıp beklenmedik ve başarılı bir şey yakalamayı başarırsan o zaman keyif vermeyi başarıyorsun. kahkaha atmak gibi tepkilerin de formülü aşağı yukarı böyle.
13
@10 hojj buldum. kanka genel olarak dediydim. şairler biraz garip aşık oldukları kişiden çok aşık olma olaylarıyla takılıyorlar. önemli olan kendi duyguları nedense. bunu yanlış hatırlamıyorsam cemil meriç'in yazdıklarında görebilirsin. sadece aşk var. ulaşmaktan ziyade duyguyu anlatıyor. sizde ideali bulamadığım zaman"" diye bir mektubu vardı galiba ona bi bak. aynı şey franz kafka'nın da milena'ya mektuplarında var yazdıklarına bakarsan ölümsüz aşk dersin ama kafka'nın kavuşmak gibi bi gayesi yoktur. sonra da bitiyor zaten aşkı.
#276865 kafka | 14/08/2014 01:45
14
@13 buna katılmıyorum, mesela sevgilimle çok güzel bir an yaşadığımda ya da sevmeye dair yeni bir şey keşfettiğimde bunu şiir yoluyla paylaşmayı severim. sadece aşkla da sınırlı değil üstelik bu olay.
15
@11 güzel olmuş yaaa sen bayağı ince ruhlu bi insansın dostum
16
@15 teşekkürler efenim.
17
@13 bu arada kaynadı ama meslekdaşım sende baya kültürlüymüşsün lo cahil olmaktan bıktım ben =/
18
@14 genel olarak bahsettiydim kanka. hani o tarz adamların yazılarını ney inceleyince bu çıkıyor ortaya. aşka aşık olan adamlar vesselam. @17 estağfurullah kankam
#276892 kafka | 14/08/2014 01:58
19
çok kötü bir soru
bunu anlatamazsın
şiir yazalım diye başlamıyorlar her şairin kendine has bir yolu var mesela özdemir asaf yolculuğa çıkar küçük kağıtlara not alırmış
-- bundan cevap olur mu bilemem --
kendimizde eksik, benzer veya zıt olan; bir başka beden, zihin ve ruhla gidilen merhale sonucunda bütünleşip, yaşananlar biriktiği vakit sözcükler anlamlarını kazanmaya başlar, duygular muayyen hudutların ötesine taşar ve bu dizeler şeklini alır
-- bundan cevap olur mu bilemem --
bunu cevaplayamazsın
mesela kimi şair var adamın hayatında bir sevgilisi olmamış (kimdi bu tam olarak hatırlayamıyorum) sormuşlar yahu bu kadın kim diye öyle birisi yok içimde var olan kadına yazıyorum diye cevap vermiş
sadece kadınlara yazılmaz shakespeare' in sevgilisi (erkek) ona yazdığı bazı soneler var
aslında bu sorudan dolayı sorulmak istenen sanki şuymuş gibi geliyor; böyle bir kadına (hmmm sıradan bir kadın) bu şiir nasıl yazıyor?
20
@19 ilk soru bi erkek nasıl yazardı 2. soru ise evet normal kadın nasıl yazdırıyor-normal kadına nasıl yazıllıyor :D olaıyın içine kıskançlık girdiği doğrudur.
21
her şair biraz yalancıdır. sadece hissedilerek yazılmaz. önce yazılıp sonra hissedilebilir de. bu da yazının tesiri olur. tabi hissedilip de yazılanlar ayrı olur. yani ben sanmıyorum ki özdemir asaf, atilla ilhan, sezai karakoç hissetmeden yazsın. amma
kafka yine çok iyi demiş yukarılarda. aşka aşık bu adamlar. bir kadını değil, kadınları seviyorlar. farkları daha güçlü hissetmeleri ve hissettiklerini yazabilmeleri. dye tahmin ediyorum.
#276918 kelamdar | 14/08/2014 02:19
22
yahu adamlar sürekli aşık oluyorlar birde edebiyat dersinde hoca anlatıyordu adam trenlere bakarken camdan dışarı bakan kızı görür aşık olur sürekli ona methiyeler dizer vs.. yani harbiden aşka aşık oluyorlar heralde.
23
@22 genellememek lazım yine de dediğim gibi. her şairde olaylar aynı şekilde işlemiyor. farklı akımların bulunması da bunun bir yansıması zaten.
24
@23 akımları da bi enine boyuna incelemem gerek. çok yol kat etmem gerek. teşekkürleer.
25
düz yazı olayını aşmış adamlar büyük kısmı bence. öyle böyle derdimi düz yazı sınırları içinde anlatabilen biriyimdir. ama şiir işi sadece mantıkla filan olacak iş değil gibi, evet bir düzeni kaidesi var ama birde ekstradan yoğun duygusu var. yani kimse öyle serdar ortaç gibi du bugünde şöyle bi aşka atarlı şarkı yazayım diyerek şiir yazamaz herhalde. ha yazmaya kalkarsa da anca yağdı yağmur çaktı şimşek diyecek kadar yazar ki serdar efendinin omuz ovalamalı şarkılar da malum...