1
açıklayıp, kanıtlar gösterip cevap vermek yerine klasik atesit zırvaları yağğ deyip geçiştirmek mi daha doğru sizce. bir insanın sorgulaması zaten doğasında vardır, sizin neden sorgulayana karşı böyle bir tepkiniz var anlamıyorum? adam yerine koyup açıklamaya tenezzül etmiyorsunuz
#278135 osiris | 15/08/2014 18:15
2
kişi inanır, inancın kanıtı olmaz, aynı ateistlerin bir kanıtı olmadığı gibi. inanmayan birine kanıtlamak imkansızdır, aynı inanan birine dinin olmadığını kanıtlamak gibi saçma bir çaba bu.
3
@2 ışid kafalarımızı kesmeye gelince de "benim inanmak için kanıta ihtiyacım yok" deriz artık. şaka değil, alay değil, güncel bir örnek olarak sunuyorum bunu.
4
onu onlarla tartışırsınız artık.
5
şimdi ben bişeye inanmıyorsan sonsuza kadar inanmıyacakmıyım o zaman inanç değişmez mi?
#278141 efendi | 15/08/2014 18:19
6
kendin inanırsan değişir ancak ben başka birinin seni ikna edemeyeceğine inanıyorum (tabii kanıt diye ısrar etmezsen başka, ancak bu da yine dolaylı olarak senin inancına bağlı oluyor) , tabii bu sadece benim fikrim.
7
inanmak istemeyen adama elbet de hiçbir şekilde inandıramazsın. kanıtlar gerçekte bulunurlar ama düşüncede bir önkabul isterler. bir taşın varlığını dahi inanmak istemeyen kişiye kanıtlayamazsın. yani kanıtlamak yetmez daha doğrusu. bu nasıl görünüyor? biz inanmamak istediğimiz şeye inanmayabiliriz, inanmadığımız şeylerin gerçekte var olup olmaması önemli değil. oysa durum böyle değil ne yazık ki. taşı kafasına yiyen adamın ne düşündüğü önemini yitirir.
8
hiçbir fikir yalnızca tartışarak yıkılamaz. fikirleri gerçekler değiştirebilir. ufak ufak değiştirir hem de. fikirler gerçeklerden doğarlar çünkü. tartışma, gerçeklere bir bakış açısı sunar ve düşünme adına yorumlama adına yol açar yalnızca. ne demek istiyorum? alış verişten nefret ederdim. çocukken zorla götürüldüğüm sıcak kalabalık -ki kalabalığı da hiç sevmezdim- yorucu, ağır torbalar taşımalı işkenceydi benim için. fakat zaman içerisinde büyüdüm ve şu anda alışverişe gitmeyi seviyorum. çok sıcak da olsa, çok ağır da olsa keyifle yapıyorum işi. çünkü aldığım şeyleri kendime alıyorum artık bunun farkındayım. ayrıca sorumluluk sahibi olmak ve eve yardım etmek de güzel bir duygu. bunlar zamanla küçük küçük değişiyorlar. ufacık bir şey değişiyor ve bakış açında bir farklılık yaratıyor. falan filan. gerçek değişiklikler istiyor önce. bir insanın kafasındaki köklü bir fikrin yıkılışı da böyle mümkün oluyor ancak. belki yıllar alıyor, ama bu mümkün, bende gerçekleşti, bir çok insanda da gerçekleştiğini gördüm. insan fikrine saldırılmasından hoşlanmaz. fikri onun kişiliğinin bir parçasıdır. fikre saldırmak bizzat o kişinin kişiliğine saldırmak demektir. insan kişiliğinin bir parçasını öyle çıkarıp atamaz da. en son evrede şimdi olduğu gibi "kanıtlanması imkansız, bilinmesi imkansız, değiştirilmesi imkansız" a dayanır ve kestirip atılır. ama yaşam akış yönüne göre fikirleri aşındırır yontar ve değiştirir. dediğim gibi tartışmalar bu akışı yorumlamaya yönelik bir bakış açısı sunarlar.
9
zira insan o akışı ve aşınmayı yönlendirebilen bir canlıdır. emeğiyle nasıl ki doğayı kendi ihtiyacına göre şekillendirebiliyorsa kendi bireysel yaşamını ve düşüncesinin akışını da değiştirebilir. yaşamının iplerini elinde tutabilir.