1
bu genellemeye herkesi katmıyorum ancak şu bir gerçek ki benimle yaşıt benden ufak devrim aşkıyla yanan yoldaşlarımızın devrimciliği sadece sokakta eylem yapmak sanmaları gerçekten iç burkan bir detay... bu detaya bir alt başlık açarsak sokakta devrimciliğe uzak insanların kafasında da bu olgu yerleşmiş durumda. bir çok kez şahit olduğum sözler den biri şudur; - amaan devrimciler gene sokağa dökülmüş, bağırır bağırır giderler. Hayır ! devrimcilik bu değildir. akranlarım her konuyu siyasete çevirmeyi her şeyi eleştirmeyi hatta insanlarla sırf aynı düşüncede olmadığı için arasını bozmayı devrimcilik sanıyor. sokakta iki slogan attığı için memleketi kurtardığını sanıyor. hayır ! bin kere hayır ! devrimci dost kazanmalıdır insanlara düşüncelerini en iyi yolla ve uygun zamanlarda aktarmalıdır. üzerimizde bir cadı imajı yerleştirilmişken daha da insanlarla iletişimi koparmamalı sokaklarda etkisizce gürültü çıkaran serseri olarak görülmemeliyiz. devrimi 60'larda var olan yöntemlerle bu zamanla örtüştüremeyiz türkiye de sol hareketi daha çevik ve daha zeki olmalıdır.
2
bu tür eylemler mücadelenin tek alanı değildir fakat önemli bir alanıdır. hiçkimse sokakta iki slogan attığı için memleketi kurtardığını zannetmez. sokaklara dökülmek demek, artık insanların tepkisiz kalamadığını göstermek demek, tepki göstermek, sessiz kalmamak demektir. "iki slogan atar giderler" diyen teyzeleri zaten konuşarak da ikna edemezsin. ama tabi ki yalnız slogan atarak hiçbir şeyi değiştiremezsin. dediğim gibi bu yalnızca bir alandır. zaten tek eylem yürümek slogan atmak da değildir. işçinin üretimden gelen gücünü kullandığı daha etkili eylemleri bulunur.
3
Devrim bağırarak değil konuşup insanları ikna ederek olur. Ortalığı kırıp döken şerefsizlerin araya karışıp tüm hareketi kötü göstermesine müsaade etmeden sessiz, naif yapılan bir hareket itici de karşılanmaz.
4
devrim yalnız insanları ikna ederek olmaz. devrim dediğin egemen sınıflarla yapılan bir savaştır: bu da orduyu ve polisi karşına almak demektir. konuşarak mı ikna edeceksin onları da? peki burjuvaziyi de mi konuşarak ikna edeceksin?
5
Devrimcilik kız piyasası olarak görülmeye başladığından beri samimiyeti azaldı, insanlardan koptu. :))
6
@5 iknadan kasıt. halkı uyandırmak bilgilendirmekti belki orada yanlış terimi kullandığım söylene bilir. mevzu şu mevcut iktidarın müthiş işler başardığını sanan bir işçi sınıfıyla karşı karşıyayız. somada bile ciddi bir oy topladı bu iktidar yanlışmıyım ? iknadan kasıt buydu.
7
kız piyasası ile ne alakası var? sırf devrimcileri kötülemek için yapılmış bir çıkarımdan başka bir şey değil o. koskoca işçi hareketi iki liseli ergenin muhabbetinden ibaret değildir.
8
@7 doğru diyorsun. ama bu mücadele o işçilerin kendi mücadelesi zaten. bu mücadele hiçbir zaman sokağa çıkıp bağırmaktan ibaret olmadı. böyle bir şey olamaz da zaten. işçilere bunu anlatmak gerekir, sokağa çıkıp bağırmayın demek çözüm değildir.
9
tabi işçilere anlatmak derken biz süperiz gidip insanlara bilinç serpiştireceğiz demek istemiyorum. yanlış anlaşılmasın, öyle bir şey de mümkün değil.
10
@5 polisi tetikçi olarak kullananlara karşı bir tavır ve bilgilendirme. Şu sözlerin ancak sözlükte kabul görür ya da üç beş arkadaş ortamında. Rizeliyim ve akrabalarımın çoğu senin şu sözlerini duysa gomanist, dinsiz, imansız, anarşist diyecektir sana. Dolayısıyla böyle sözlerle ancak var olan safınızı sıklaştırırsınız. Sayınız da hep aynı kalır.
11
@8 o espriydi gülücük koymayı unutmuşum. Düzelttim şimdi.
12
@11 bende bu yüzden bu yöntemlerin ilgi çekmekten çok anti pati uyandırdığını söylüyorum. devrimciyim diyen insana yani pkklı bir
sin diyor insanlar. ne alaka değil mi ?
13
devrim yatakta başlar. söyleyeceklerim bu kadar, tşk.
#295691 teodosic | 07/09/2014 15:50
14
@11 tekrarlıyorum: bu mücadele işçinin kendi mücadelesidir. ben olmasam da bu mücadele devam edecek. ayrıca söylediğimin doğruluğunu tartışacağımıza, kabul edilirliğini tartışıyoruz, ilginç. söylediğim şeyler kaçınılmaz gerçeklerdir diye düşünüyorum. bu bir süreç, öyle bir sabah bir kalkacaksın bütün işçiler birleşmiş devleti yıkmaya gidiyor diye bir şey de yok tabi. insanlar barış istiyorlarsa hata yapıyorlar. çünkü savaş sürekli olarak devam ediyor, sadece 7 ayda 1074 işçi öldü solda da yazdığım gibi. kan sürekli akıyor. sen bunu sadece konuşarak çözebileceğini düşünüyorsan hata yapıyorsun. insanları böyle ikna etmek de hareketi başarısızlığa sürükler.
15
@13 bu durum tabi slogan ataran çözülmez. onun için başka yöntemler var. insanlara yıllardır bir çok alanda devrimciler öcü olarak gösterildi. bunları yıkmak gerekiyor. ama bunun alanı zaten slogan atmak değil, başka alanları var, sanatı var bilmem nesi var. alanları birbirine karıştırmamak lazım.
16
@15 o zaman söylenecek söz herkese başarılar. Amaç benzer yollar farklı.
17
80'lerin ülke nüfusu ve buna bağlı olarak sendikalı işçi sayısı ile günümüzü bir karşılaştırın bakalım. bahsettiğiniz devrim, sosyalist devrim ise bunun bu ülke topraklarında ne kadar ulaşılamaz ve imkansız olduğunu anlayacaksınız. o yüzden bırakın insanlar istediği şekilde bir şeylere inanıp vicdanlarını istedikleri düzeyde rahatlatsınlar.
#295696 şero | 07/09/2014 15:54
18
@18 insanlığı yalnız bir kaç on yıla bakarak çözümleyemeyiz. günümüz koşullarında devrimin imkansız görünmesi gibi bir durum var olabilir. ama kapitalizmi yeterince inceleyen kişinin, ucunda mecburen devrim göreceğini düşünüyorum. öte yandan bu koşullar devam ettikçe sefilliğin katliamların ölümlerin de durmayacağını biliyoruz. umutsuzluğa kapılmak, imkansız olduğunu düşünmek bize zarar verir diye düşünüyorum. bu bir süreç, belki yüz yıl sürer, belki daha uzun sürer, bize düşen küçük de olsa değişiklik yapabilmeyi, kendi mücadelemizi ileriye taşıyabilmeyi başarmak olmalı diye düşünüyorum. hep insanlık tarihini araştırırken şöyle hissederiz: insanlık eninde sonunda gelişiyor, kendini aşıyor, ilerliyor. bunun doğal bir durum olduğu, kaçınılmaz olduğu düşünülür. bu da bizi şu sonuca vardırır: hiç mücadele etmesek bile zamanı gelince insanlık yine ilerleyecek. oysa geçmişteki kazanımlar ilerlemeler de bundan sonrakiler de ancak mücadele eden, yılmayan insanlar tarafından gerçekleştirilmiştir. burjuvazi bile kendi düzenini kurabilmek için orta çağın karanlığıyla boğuşmuştur. tabi onların durumu apayrı ama. elbet de gerçekçi olmak lazım. ben de zaten demiyorum ki haydi toplanalım yarın devrim yapıyoruz (:
19
%3 ile devrim yapılmaz. %3'üde fazla verdim, hadi yine iyisiniz. Ha derseniz kürdo Tayfasını alacağız %10 veririm ama onların olduğu devrimi yıkarlar.
20
@20 işçi sınıfı, ezilen üretici-emekçi sınıf toplumun büyük çoğunluğunu oluşturur. yüzde üç değildir.
21
@20 Türkiyede ki işçilerin devlete karşı devrim yapması? Bahsettiğin kesimi iç anadolu köylüsü ile karşılaştır bir bakalım. Türk işçiside köylüsüde devrime prim vermez, kazancına bakar. Devrim yapar doyurursan destekler seni ama daha yapmadan destek vermez. Ben aldığı oya bakarım ki %3 fazla iyimser.
22
açık söyleyeyim, basliktaki diğer girdileri okumadım. çünkü bu tarz solculardan oldukça bıktım. tatlı su solcusu. slogan devrimcisi. iki tanımı var ve ikisini de yazdım.
#295765 ikinci nesil | 07/09/2014 17:35
23
@22 zaten bu koşullarda devrim olacağını ben de iddia etmiyorum. bu yüzden koşulların değişmesi için mücadele vermek gerektiğini söylüyorum ya. alınan oyu bilmem, insanların sınıf bilincinden uzak olduğu da doğrudur fakat bu durumun değişmesi gerekir ve bu konuda mücadele verilmeli. yani doğru diyorsun ama zaten benim de farkında olmadığım bir şey değil ki ? @23 diğer girileri okumanı öneririm zira söylediğin şeye karşılık cevaplar var içlerinde.