beni bilen bilir diye başlamak isterdim ama hiç biriniz bilmiyosunuz
. keşke bilseydiniz birazcık. neyseh. evlilik teklifinin eşiğinden dönmüş bi kardeşiniz, abiniz, kankanızım ben. bu tarz bi olaydan sonra toparlamak kolay olmayacaktı. yani öyle düşünüyodum da, insanoğlu gerçekten çok müthiş bir makine. lan nelere alışabiliyorsunuz, ne biçim durumlara karşı "gel lan, felege kafa atmış adamım, seni amuda kalkarak atlatırım" diyosun. hatta 4 yıl kadar önce eskişehirin en sağlam ayaz zamanında, doğalgazsılıktan buz gibi suda duş almışlığım, bununla da yetinmeyip bu olaya alışmışlığım var. bu son örnekle konudan saptım gibi ama insanın ne kadar mükemmel bi şey oldugunu anlatmaya çalışıyorum. neyse panpalar. ben dedim ki bu travmadan sonra, "ne farkım var lan benim, treni kaçırdığı için aşık olmaktan vazgeçen kinyastan? ne farkım var lan benim iki gram kokaine bileğini kestirmekten çekinmeyen zagordan?" dedim. bal gibi de atlatırız moruk sıkma diyen panpalarım da vardı yanımda. atladım vurdum biraz kendimi avrupaya. yarı otostop, yarı interrail, yarı projeler falan derken bi 3-4 ay yok oldum ortalıktan. hala arada atıyorum kendimi 2 ayda bir. neyse işte tam koordinat bilmemekle beraber, mekanlardan avrupanın ortaları, zamanlardan yazın başları, hırvat bi dilberle tanıştık. lan ama ne dilber mınakoyim? eritti moruk direkt. kumdan tapınak yapıp tapmaya, sudan sebep bulup konuşmaya yer aradım. konuştuk da. ama ben hatırlamıyorum hiçbir insanoğlunun yanında böyle rahat ettiğimi, böyle eridiğimi, böyle kendimi ifade edebilmek için var gücümle debelendiğimi lan. bir günle on gün arasında, tam miktarını kestiremediğim bi zaman dilimi boyunca takıldık. neyse ayrıldık en doğalından. sosyal medyadır telefondur her şey alındı tabi. uzatırdım da vazgeçtim, kısadan geçiyorum; uzundan kısa, kısadan biraz da fazla zamandır konuşuyoruz ama yarım yamalak. hayatını anlat, okul noldu, iş var mı, projeyi yazdın mı vs. sizinle asıl konuşmak istediğim yere geliyorum şimdi, geçen gün ya kız cidden bi mesaj verdi bana ya da ben artık dayanamamaya başladığım için artık her cümlesine anlam yüklemeye başladım. kızın cümlesinden; "eğer hoşlanıyorsan ispatlaman, gelmen lazım" tarzı bir sonuç çıkardım. cümlenin ne oldugunun, kızın ne yazdıgının önemi yok. ben bi karar aldım panpalar, en kısa zamanda çıkıyorum hırvatistana doğru otostopa. bugün bi mektup attım, muhtemelen 1 haftaya ulaşır. beraber çekindiğimiz bi fotografı bastırıp attım sadece, arkasına da hırvatça "göreceksin" yazdım. tepkisi ne olursa olsun çıkıcam yola olum. ama bana biraz aklı selim fikir lazım. ama tanımadığım adamlardan lazım. bildiğim insanların ne diyeceklerini biliyorum çünkü. çok samimi soruyorum lan, gitmeli miyim morukinyolar? çok şeyden feragat etmem gerekecek gidersem. ayrıca karşıdan kesin bir duygu da yok. he? ne didiniz?