Size tek sevdiğim o kızı anlatayım mı

  1. 26
    @23 Ayşe o okulda ilk konuştuğum kızdı. Ama ben diğerini sevdim. Unutamamak mı denir bilmiyorum. Hayatımda çok kadın oldu çok şey yaşadığım kadınlar oldu fakat halen uyuduğumda rüyalarıma girer bazen. Ha aklımda sürekli ondan diyeceğim lakin çok alakasız zamanlarda da bu oluyor.
    #470689 julius galius | 22/04/2015 02:49
     
  2. 27
    @25 hocam yakıt (bira) bitti be. Yarın daha detaylı mı anlatayım ne diyorsunuz?
    #470690 julius galius | 22/04/2015 02:50
     
  3. 28
    @21 ayıpsın.. Belki dediğin gibi daha da uzatırım.
    #470691 julius galius | 22/04/2015 02:50
     
  4. 29
    uyar bana buralardayım . tenha saatlerde şenlendir gecemizi.
    #470692 auteur | 22/04/2015 02:51
     
  5. 30
    Yarın burada olun. Hızlı kesmişiz hikayeyi.. Devamında yaşananları anlatacağım.
    #470693 julius galius | 22/04/2015 02:56
     
  6. 31
    Takipteyiz hocam. Yalniz yarin da boyle bitirirsen seri ılıklarım haberin olsun *
    #470694 21dilimpizzayiyenadam | 22/04/2015 03:00
     
  7. 32
    julius galius bekledik gelmedin hocam.
    #471209 auteur | 23/04/2015 02:54
     
  8. 33
    RESERVED
    #471210 kafka | 23/04/2015 02:57
     
  9. 34
    Kuauea bakmayın özür diliyorum dün akşam giremedim.. Bu akşam burada olun :)
    #471228 julius galius | 23/04/2015 09:29
     
  10. 35
    julius galius bekliyoruz hocam o zaman .
    #471253 auteur | 23/04/2015 12:58
     
  11. 36
    Kaldığımız yerden devam ediyoruz.. Dinleyen dinlemeyen herkese teşekkürler.. sürç-i lisan için şimdiden affola.
    #471487 julius galius | 23/04/2015 23:14
     
  12. 37
    Hayal kırıklıklarını geride bırakıp yeni bir lise hayatına başlıyordum. "en büyük aşklar lisede başlar" hep böyle duyduk böyle düşündük. En güzel aşkı lisede yaşayacaktık. Hem ortalık kız kaynıyor nasıl yaşanmasın ki? Aklıma dahi gelmemeye başlamıştı. Zaten bu dönemler kalpten çok sansür in beyne hükmettiği dönemlerdir. İnsanı ilk önce kalbi, kalp kötülükler görmeye başladıkça sansür i, sansür artık işlevini getirmeyince de aklı hükmetmeye başlar. Tabi bunların süresi, ne kadar hükmedeceği insanın aklıyla alakalıdır. Akılsa insanın bildikleridir bilgiler arttıkça beyin de söz sahibi olmaya başlar.
    #471488 julius galius | 23/04/2015 23:19
     
  13. 38
    Neyse konuyu dağıtmayalım. Lise'nin ilk dönemlerinde kısa boylu, sarışın yeşil gözlü suratı ve fiziği güzel olmayan bir kız tarafından yakın takipte tutuluyordum. Fakat ne kadar ergenliğin hormonları fazlasıyla çalıştırdığı bir dönemde olsam da bu kız yüzüne bakılmayacak kadar kötü durumdaydı. Ancak sınıfın neredeyse tüm erkekleri ise bu kızın peşinden ayrılmıyordu bile. Lan nasıl bu kızın peşinde pervane böceği gibi dolanıyorlar diye düşünürken o dönemde en yakın arkadaşım olan ve kızın götünden bir an bile ayrılmayan mıstık'a sordum. - lan ammo bu gözde bana iş koyuyor ama tipsiz lan nasıl başımdan savıcam. + Çok şanslısın bremin ama hiç farkında bile değilsin sansür . - Niye lan bunun özelliği ne? + Oğlum kız verici lan tatava yapma bas geç (tatava yapma eylemini de ilk biz bulmuştuk.) Fakat o sıralar uzun boylu, esmer ve zarıf bir fiziği olan nur vardı. Sert mizaçlı bir karakter altında çok farklı duygularının yattığını hissediyordum. Sınıfta her takım çalışmasında yanımda, sürekli utangaçlığın verdiği saçmalıklarla geveleyip durmaktaydım.
    #471490 julius galius | 23/04/2015 23:28
     
  14. 39
    Bizim sansür tayfanın kulağına bunlar gelmiş, Nur ile aramızı yapmaya kalkışacaklardı. O gün ders sonu derste boşken tüm sınıf etrafımızda toplanmış, hadi çıkın hadi çıkın diye tempo tutuyordu. Bir anda sinirlendim. Etrafa bağırıp sınıftan ayrıldım. Nasıl utandığımı hala unutamam. Rezil olduğumu, kızın suratıma bile bakmayacağını hissediyordum. Ertesi gün sessizdik. O'da ben de sesimiz dahi çıkmıyordu. Hiç bir şey olmamış gibi fakat yine de kimseler duymasın diye sadece gözlerimizle konuşuyorduk. Okul'un çıkış saati gelmiş, ben de son defa bi hacetimi gidereyim diye tuvalete girmiştim. Etraf sessiz koridorda kimse yok herkes gitmiş, fakat tuvaleye birinin girdiğini duydum. Çıktığımda nur tam karşımdaydı. Önümde durdu, tüm düğmeleri kapalı ceketimin düğmelerini çözmeye başlamıştı. Bir yandan terliyordum. Kalbim bir metronom gibi güm güm diye atıyor, boğazımdan bile hissediyordum kalbimin atışını. Ve eli her geçen saniye de daha da aşağıya iniyordu.
    #471491 julius galius | 23/04/2015 23:36
     
  15. 40
    Sıra pantolonuma geliyordu. Napıyorsun? Buna hazır dahi değilim. En azından burada yapamayız. Tamam bu kadar yeter artık son ver. Biraz daha devam edebilirsin. Evet. Kısa bir oral seks sonucu sevmenin o kadar da masum bir şey olmadığını anlıyordum. O aletten akıp giden aklığım, paklığım bana aşkın var olup olmadığını çok uzun süreler soruşturacağım yıllara itiyordu. Hayal kuruyordum çok değil daha bir sene önce. El ele tutuşmayı, biriyle kitap okumayı, saatlerce koşup çılgınlarca eğlenmeyi bir sevgi, aşk sanıyordum. Ya çok masumdum ya da hayat bize öğretildiği gibi değildi. ki çok geçmeden nur'un da yüzünü göremeyecektim. Uzun bir hastalık. Hasta yatağında tartacağım hayallerim ve kaybedeceğim bir sene...
    #471493 julius galius | 23/04/2015 23:45
     
  16. 41
    İnsan canı yandığı zaman, daha fazla masumiyet veya masumiyeti yitirmek arasında gidip geliyordu. Bir yanınız artık iyi düşünüp iyilikle hareket etmeyi öğütlerken, diğer bir yanınız ise çekilen acının ödülü hayattan daha fazla zevk almaya bakmak, tüm sansür ları yemek olduğunu söyler. İyileşme döneminin hızla ilerlediği, hala dinlendiğim bir ilkbahar akşamında annem bana birinin selamını iletecekti. - Aybüke'yi gördüm oğlum. Çok güzelleşmiş beni görmese tanıyamazdım. Sana çok çok selamı var hep seni sordu. Kalbim yeniden anlamadığım bir şekilde kıpır kıpırdı. O dönem daha facebook'un ilk çıktığı dönemler. Bir umuttur hayal etmek. Dur bir bakayım belki de bulurum onu orada. Hmm şu, yok o değil, şu mu bir bakayım? Hayır hayır o daha da esmerdi. İşte! Buldum. Ulu Tanrım bunun o olma imkanı olamaz. Dikkatlice bakayım, evet evet işte o! Gerçekten harika... Evet o gün bir kez daha o gidemediği baloya lanet etmiştim. Tek bir gece aslında benim hayatım boyunca kadınlara bakış açımı ve kadınlarla yaşamış olacaklarımı değiştirmişti.
    #471494 julius galius | 23/04/2015 23:56
     
  17. 42
    Ertesi gün kafama koymuştum, hasta halimle dahi olsam oraya gideceğim. Aynı saatte gerekirse biraz daha erken gidip bekleyeceğim. Ağrı mı? Kim takar yalova kaymakamını? Benim yarım kalmış bir şiirim var! noktasını dahi koymadığım dörtlüklerim, virgülünden sonra gelmemiş kelimelerim var. Ertesi günün saat 4 sularından 6'ya kadar orada ayakta bekledim. Gelmemişti... Bilir misiniz dostlar hiç geçmedi o sokaktan. Belki rast gelmedik belki istanbul yine yaptı yapacağını kim bilir. Ama kaç yıl geçmiş olsa bile geçerim bazen oradan. yeniden geri dönüyorum okula. Tabi artık derslere odaklanmak gerekiyor, kafayı dersten kaldırdığın an sansür u yersin. Okumaktan başka çözüm yok, olmamıştı da zaten. Bu dönemle ilgili fazla anlatılacak bir şey yok. Tam olarak ertesi senenin yağmurlu sonbahar sabahına kadar...
    #471500 julius galius | 24/04/2015 00:04
     
  18. 43
    Otobüs beklerken etrafımı süzüyorum. Önümden bir taksi geçiyor yavaşça İçinde tanıdık bir sima. Evet aybükeydi... Saçlarını toplamış, gözlerinden akan uyku sersemliği ile okula gidiyordu. Ama sahiden güzeldi buradan da bakınca. bir kaç saniye onu gördükten sonra önümden hızlıca basıp gitti taksi. sırılsıklam biraz aşık, biraz da götüm donmuş bir halde okuldaydım. Düşünüyordum bunca zamandan sonra gerçekten güzelleşmişti ve elimden kaçmıştı. Hayır julius artık harekete geçeceksin dedim kendi kendime. Sonra üzerindeki okul üniformasını hatırladım. Mahallenin bir kaç yol aşağısındaki okuldaydı. Bana çok yakındı ama gitmek için ertesi bir günü dahi bekleyemezdim. Ne yapıp edip gitmeliydim fakat okul çıkışı geç olabilirdi. Önceden kaçmam lazım orası kolay ama okula nasıl gireceğim? Bir şeyler düşünmeli. O anda aklıma bir plan gelmişti. Okul temsilcileri herhangi bir okula diğer temsilcileri görmek için gidebilirdi. Fakat temsilci değildim. O sorunu temsilci kartıyla çözebilirdim. Rehberliğin odasına gidebilir, oradan bir şekilde alabilirdim onu. Okul temsilcisinden bunu isteyemezdim çünkü bir kaç hafta önce kendisini çok leziz bir dayakla ihtişamlandırmıştım.
    #471503 julius galius | 24/04/2015 00:13
     
  19. 44
    Fakat bu durumda aklımda güzel bir plan belirmişti. Nöbetçi öğrenci yakın bir arkadaşım ve rıcamı kırmayacaktı. O öğretmene "müdür sizi görmek istiyor" diyecek, ben de bu esnada gidip o kartı alacaktım. Arkadaş, öğretmenin odasına girip planı başlatmış, bana gözleriyle işaret edecek odaya girmemi söylemişti. Kart önümde duruyordu çok şanslıydım. Kartı aldığım gibi arka kapıdan çıktım. Arka kapıyı müdürü arayacak bir telefon olmadığı için seçmiştim böylece görevli abi öğretmeni arayamayacak direkt izin verecekti. Öyle de oldu. Onların okulundaki görevli zokayı yemişti bile. Sıra müdür yardımcısındaydı. Ona okullar arası temsilcilik meclisi tarafından ilçedeki en yakınımda bulunan okullara gönderildiğimi söylediğimde fazla üstelememişti bile. Bana tek gereken şimdi onu bulmaktı. O okulun temsilcisine de kitap kampanyası olduğunu uydurduktan sonra tenefüs zilinin çalmasıyla tüm katlarda o kızı aramaya başlamıştım. Fazla vaktim yoktu çünkü her an ayıkabilirlerdi. Neredeyse tüm katları ve sınıfları aradığım halde bulamamıştım onu. Koskoca okulun hiç bir yerinde sanki bir anda ışınlanıp gitmişti. Onu yeniden bulamamıştım. Artık aklımdan çıkarsam iyi olur. Demek ki bir hayırı var.
    #471505 julius galius | 24/04/2015 00:22
     
  20. 45
    morug doğruyu söylemek gerekirse ben daha duygusal şeyler bekliyordum ama ... cool story bro. devam devam.
    #471506 kafka | 24/04/2015 00:25
     
  21. 46
    O olaydan yıllar sonra sadece sürekli alakalı alakasız rüyalarıma girmesi dışında bir daha hiç görmedim aybükeyi. Hayatıma o esnada pek çok kız girdi. Hatta o kaçamaktan sonra okulda hırkamı unutmuştum. Bir kız görmüş peşimden de koşmuş fakat yetişememişti. Ertesi gün okul çıkışıma gelmiş ve hırkamı bana kadar getirmişti. Sonra onunla bir ilişkim olmuştu hatta. Demek tanrı bir kapıyı kapatında diğerini açmış. Aradan geçen yıllar sonucu kısa bir süre önce facebook hesabına bakmak aklıma geldi. Yanında bir çocuk mutlu ve mesut bir fotoğraf. Hani insanın içinden bir parça kopup gider ve tutamazsınız. Erenler. Sevmiş olanlarınız varsa aranızda bilirler her sevda bir yaradır. Artık hikayede bu kızı kapatıyorum. Çünkü bu kadardı hikayesi. Bu biraz ısındırmaydı diyebiliriz. Hem içimi döktüm hem de biraz kendimi yaşadıklarımı kelimelere döktürmeye alıştırdım. Dinleyen olmuş olmamış herkese teşekkür ederim. Dinleyen olursa bir dahakine asıl mevzuya geçeceğim. Gerçekten sahip olduğunuz birini kaybetmeyi, bir sansür in bile sevgiye ihtiyacı olduğunu okuyabilirsiniz. Eyvallah.
    #471510 julius galius | 24/04/2015 00:36
     
  22. 47
    takipteyim. Olur da benim olmadığım zamanda bir hikayeye başlayacak olursan bir yazar etiketi atıver. eline sağlık
    #471514 auteur | 24/04/2015 00:43
     
  23. 48
    Sağolasın. Etiketi atmadan başlamam ayıp ettin auteur
    #471517 julius galius | 24/04/2015 00:50
     
iv> iv> iv> >