ne için

  1. 1
    ne için yaşıyoruz lan şu dünyada kendimiz için olmadığı kesin peki kimi mutlu etmek içi varız kimin için köpekler gibi çalışmak kimi köpekler gibi sevmek yahut kimin egolarını köpekler gibi tatmin etmek ne lan varlığımızın sebebi bu mu sansür yaşamak dedikleri her gün aynı tavana göz açmak ve her gün aynı tavanla vedalaşıp her gün birbirinin aynı yorganlara sarılmak, aynı yastığa hınçla baş koymak kim için, ne için? meşhur sözü değiştriyorum bu gün kendin için ne yaptın? yaptığımız her şey hayatımızı idame ettiek için uğraştıklarımız okul okumak, çalışmak, daha çok çalışmak... hep aynı döngü hayatımızı sürdürebilmek birilerini mutlu edebilmek... artık kimse o memnuniyetsiz de ibne bir türlü yeter bana bu kadar mutluluk deyip yakamı bırakmadı benim
    #44587 galfe | 27/02/2013 00:09
     
  2. 2
    bir gün de mutlu olun arkadaş bu nedir! nedir bu neyin derdi? hep aynı döngü filan değil , 70 senelik hayata neler sığdıranlar var siz hala consume-obey-die çok kötü yeah deyip ortalıkta dolaşıyorsunuz.Kim için yaşayacaksın hem kendin hem de diğer insanlar için.hayatın anlamsız mı? git birilerine az de olsa yardım et veya birinin derdini dinle o zaman belki anlarsın ancak yaşamak nasıl olur
    #44622 oblomovun hırkası | 27/02/2013 01:22
     
  3. 3
    tebrikler kağya hayatın anlamını çözmüşsün(!) anlatmak istediğim o zaten birinin derdini dilemek birine yardım etmek bunlar için mi hayattayım ben bana ne elin sefilinden dertlisinden bilmem nelisinden bunlar mutlu olsun da ben de mutlu olayım diye mi hayattayım ben mutlu olmak için başkasına yardım edeceğiz sonra kendimiz için hayattayız diyeceğiz tebrikler bize yedi farkı bulmak kadar kolaymış şimdi o okuduğun gelişim kitaplarının kendini tekrarlayan sansür larından stv de izlediğin uhrevi, iyilik temalı dizilerin sana verdiklerinden birz arın ve düşün hayatta yaptığımız hiçbir şey kendimiz için değil ve bunun sınırı yok ne yaparsan yap illaki birilerinin çıkarlarına hizmet ediyorsun dini karıştırmazsak işin içine sadece kendim için yapıyorum diyebileceği hiç bir şey yok ortada insanoğlunun
    #44639 galfe | 27/02/2013 01:35
     
  4. 4
    Ooo bak hele! Birileri gizli gizli stv izleyip kişisel gelişim kitaplarını okuduğumu mükemmel bir zekanın ürünü denilebilecek bir entry ile deşifre etmiş! Üstelik de aklınca ironi yapmış, yerin dibinden yazıyorum bu yazıyı şu anda. Şimdi,ne için yaşadığını öğrenmek mi istiyorsun? Gerçekten istiyor musun bunu? Pekala bu da başlangıç sayılır. Insan tam olarak ne için yaşar ve yaşamanın farklı bir yönü olarak düşünür,yazar? Insan bencil bir varlıktır,ama yazarken ve düşünürken aslında tarihsel kökenini arar. Insan böylece, kendi kökünü arayarak bir nevi en büyük arzusuna ulaşır yani sonsuzluğa. Sen gerçekten insanların o kitapları sadece kendileri için mi yazdıklarını sanıyorsun. Gerçekten o tapınaklar, o mükemmel yapılar sadece tanrılar için mi yapıldı? Bütün savaşlar, fetihler anlık öfkeyle veya hevesle mi yapıldı? Hayır, neredeyse hepsi, ün için,ismi yaşatmak adına yapıldı. Insan ,ölümü yenemedi ama zamanı yenmenin bir yolunu buldu böylece. Bu nedenle insan yazmadan,söylemeden,yazmadan duramaz. Çünkü eğer yazmazsa, okumazsa, inşaa etmezse kaybolur, basitçe hatırlanmaz. Başkalarını dinlemeni,o sefil insanların derdinı anlamaya çalışmayı sana bu nedenle tavsiye ettim, bunun herhangi bir uhreviyetle alakası yok. Eğer başkalarını dinlersen, bu iz bırakma, sonsuzluğa ulaşma çabasını daha iyi anlayabilirdin. Bunun yanında insan zaten hiçbir zaman kendisi olamaz, hayatlarımız taklitlerle başlıyor bizim okudukça da belki de kendimize yabancılaşıyoruz, ama bu ayrı bir meseledir. Kara kitabın sonlarına doğru, sadece kendisi olmaya çalışan bir şehzadenin öyküsü vardır ,okursan daha iyi anlarsın. Işte insan bunun için yaşar, tabi hemen kızmak yerine biraz düşünseydin, eminim anlayabilirdin.
    #45036 oblomovun hırkası | 27/02/2013 22:01
     
  5. 5
    yazıklar olsun be, bir kişi de çıkıp dememiş ki devrim için, halkların kardeşliği için diye!!!
    #45037 ebabil bir kuştur | 27/02/2013 22:02
     
  6. 6
    Acı çekemek ruhun fiyakasıdır, acını çek çekebildiğin kadar, belli bir yaştan sonra bu yeteneği kaybediyor insan. (bkz: ismet özel )
    #45046 oblomovun hırkası | 27/02/2013 22:22
     
  7. 7
    hadi tartışalım kıralım birbirimizi seni bilmiyorum ama benim uzmanlık alanımdır kalp kırmak, birilerini incitmek selam verip borçlu çıkma yani, uyarayım baştam. şu an yazacaklarımın dünkü haleti ruhiyemle pek alakası yok güzel bir yazı olmuş tebrikler fakat paragraflar çok kopuk birbirinden yine de değinmeden edemeyeceğim güzel bir yerden yakalamışın, hoşuma gitmedi değil o paragraf sadece işime yarayan yeri cımbızlayıp çekeceğim demişin ya savaşlar, anlık öfke için yapılmadı tam da bu noktadayım aslına bakarsan birileri ismini yaşatmak için o kadar masumu ölüme sürüklüyor kim için yaşıyor o savaşta ölenler ne için savaştılar ve en önemlisi ölerek mutlu edebildiler mi kendilerini savaşa sürenleri bana diyebilirsin ki o ölenlerin hiç biri egosunu tatmin etmek isteyen adam için ölmedi kendi inandıkları değerler için savaştılar ve kendi inandıkları şey için öldüler doğru ama onlar öyle sanıyor dünkü anlatmak istediğim şeyi senin verdiğin bir örnekle açıklamaya çalıştım her türlü genelleyebilir, çoğaltabilirsin bunu kim için? ne için yaşıyoruz? kimi mutlu etmek için hayattayız?
    #45066 galfe | 27/02/2013 22:39
     
  8. 8
    halkları, işçileri, emekçileri
    #45067 ebabil bir kuştur | 27/02/2013 22:40
     
  9. 9
    süt için kanka .d
    #45072 kafka | 27/02/2013 22:47
     
  10. 10
    Paragraflar kopuk değil, bağlantılı. Sadece alt alta yazmadım. Ayrıca bunun kalp kırmayla bir ilgisi yok. O savaşlarda her insan isteyerek savaşmadı, eminim aralarında savaşın bir amacı olduğuna inananlar gibi anlamsızlığının da farkında olanlar vardı, kaçmak isteyenler vardı. Ama bir seçim yaptılar ve savaştılar. Kaçaklar korkaktır ve insanlar kolay kolay bunu unutmaz. Aslında biz bu hayatta kimseyi mutlu etmek zorunda değiliz. Sadece öyle olduğunu düşünüyoruz veya hissediyoruz. Bu duygular bence insan olmanın getirisi. Yani kendimizi inkar edip devam edemiyoruz, kapıları çarpıp çıkamıyoruz. Tam olarak ne kazanabiliyoruz ne de kaybedebiliyoruz. Mesela suç ve cezanın sonunu düşün. Raskolnikov, doğru olduğuna inandığı şeyi yapıp, faydası olmayan bir kadını ölürdü. Bunu hem kendisi hem de biz insanlar için yaptı, belki de sorduğu o can alıcı soruyu doğru yanıtlayabilseydi adalet anlayışımızı değiştirip, bu dünya üzerinde ilahi adalete bir parça olsa da yaklaşabilecekti. Bunu dolaylı yoldan, yaşlı kadının başkalarına zarar vermesini önleyerek yaptı. Böylece asıl amacın suçun önlenmesi olduğunu gösterdi belki de. Peki sonra ne oldu? Gidip teslim oldu. Halbuki üstün bir amaca hizmet ediyordu.üstelik suçu kendinden başka bilen de yoktu. Yani kimse için teslim olmadı aslında. Bunları ona yaptıran vicdanıydı. Adaleti sağlamak için yola çıktı ama kendi engeline takıldı. Cezasını çekip, teselliyi sonyanın kollarında buldu. Bu, onun da bizim gibi insan olduğunu gösterir. Yani insan bütün bunları birileri için yapmasaydı, yine kendi için yapardı. Bizler insanız, üstün değiliz. Ama hem fedakârlığı hem de bencillıği biliyoruz. Raskolnikov gibi vicdanımız da var. Demek istediğim bukadar zıtlığı barındıran bir varlık ne tamamen başkaları için, ne de tamamen kendi için yaşayabilir.
    #45091 oblomovun hırkası | 27/02/2013 23:12
     
  11. 11
    pekala...
    #45108 galfe | 27/02/2013 23:24
     
  12. 12
    oha galfe ilk defa kısa yazdı aq .s
    #45109 kafka | 27/02/2013 23:24
     
  13. 13
    E bu kadar mı?
    #45112 oblomovun hırkası | 27/02/2013 23:26
     
  14. 14
    Karşı görüş?
    #45122 oblomovun hırkası | 27/02/2013 23:29
     
  15. 15
    " kaçaklar korkaktır ve insanlar kolay kolay bunu unutmaz." değil mi? illaki diğerlerinin ne düşündüğü önemli olmalı illa ki insan kendini birilerine ıspatlamak birilerinin takdirini almak ister aslında ne de güzel açıklamışın, kısmen "yani kendimizi inkar edip devam edemiyoruz, kapıları çarpıp çıkamıyoruz. tam olarak ne kazanabiliyoruz ne de kaybedebiliyoruz." aslında kaybediyoruz, muallak bir durumda değiliz başkalarını önemsediğimiz sürece kaybediyoruz bizim öenmsediğimiz insanlar aynı hassasiyetle bizi önemsemiyor farkımızda bile değiller biz onları önemsedikçe biz olmaktan çıkıyoruz artık kişinin kendisi diye biri kalmıyor ortada mutlu etmek istediği kişinin isediği kişi olmak için çabalıyor o yetinmiyor diğeri; yani biz daha çok çabalıyoruz baktık o mutlu olmuyor yıkıp döküyoruz kendimiz için yapmışız gibi gözüküyoruz ama aslında yine onun istediği gibi olamadığımız için ona kızdığımız için yapıyoruz bunu mutlu edecek başka birilerini buluyoruz ve döngü devam ediyor şu da bir gerçek salt başkası için yaşıyoruz kısmını savunmuyorum illa ki kendimiz için de yaptığımız şeyler var, yok değil ama yekünde yer tutmuyor
    #45139 galfe | 27/02/2013 23:37
     
  16. 16
    sistem bu biz bilmeyiz abey
    #45198 jason manhattan | 28/02/2013 00:14
     
iv> iv> iv> >