ne var
yine ne var
sıkılıyor işte canımız mütemadiyen
ne biçim kelime lan bu mütemadiyen
ilk duyduğum günü hatırlaım ben bu kelimeyi
dün gibi
hava biraz açıktı
biraz değil açıktı
öğleden önce sularıydı
sonra yağmur falan yağmıştı
sularıydı kelimesiyle de pek aram iyi değil
ney sularıydı ney
bu ibne lokantacılar varya
beleş musluk suyu koyarlardı önce sürahiyle masaya
şimdi iki bardak getirip ters çeviriyorlar, birer tane de yarımlık su
kanser edecek pezevenkler bizi
sinirden değil
plastiğe gıcığım ben
her akşam yatmadan masaya bir bardak su koyuyorum
sabah kalktığımda suyun şakülü kayıyor
tatdı tat değil
bu şişe sular, günlerce o plastik kabın içinde
içilmez onlar
iki kuruş para için naylon emdiriyor ibneler bize