ben şeyh said'in satılmış ingiliz ajanı olarak öğretildiğini ilk kez senden duyuyorum. benim okuduğum okullardaki hiçbir tarih hocası o şekilde anlatmadı. hem öyle olsa ne olur ki. kürtler ve ermeniler önceleri ruslara ardından da ingilizlere bağlanmadılar mı aldıkları vaatlerle.
anonymous yardımıymış, zart gazete şunu, zurt gazete bunu yazmış konusunda haklısın. aynı fikirdeyim meydanlarda birilerinden talimatlı ajan mı dersin provokatör mü dersin adına ne dersen de onlardan çok var. bunun bilinmemesi, meydandaki masum insanlar tarafından öngörülememesi nedeniyle dün en kötü günü yaşadık zaten. ilk 3 günü temiz geçen (eylemcilerin davranışları bakımından temiz) eylem dün sağa sola saldırmaya başladı ki eylemi karalamak, halkı suçlu ilan etmek isteyen mevcut yönetim de bu fırsatı kaçırmadı. ama bugün , dünküne benzer herhangi bir olay haberi almadım takip ettiğim kadarıyla. çünkü meydandakiler de bilinçlendiler az çok.
bugün yaşadığım şehirde yürüyüş vardı. insanlar ailecek çıktı, çocuklar, dedeler, nineler. esparka kadar yürüyecektik. birkaç arkadaşımla görüştüm, yunusemre caddesine gelmeyin, lastik yakıp sağa sola saldıranlar var dedi. esparka geçilen köprünün önüne geldiğimizde 8-10 tane herif grubun önüne geçip, (kimisi
yla camlardan sarkmış şekilde ve elde biralar) grubu sağdaki sokağa yönlendirdi ki o sokak yunusemreye çıkıyor. sonuçta yunusemreye vardık. 2 ateş yakılmış, ileride gaz bombaları atılıyor. insanlar ne olduğunu anlamadı haliyle. geldikleri yoldan bir bir ayrıldılar.
evet bu millet zamanında çok kullanıldı, sağ sol davası, alevi sünni davası, türk kürt davası vs. belki yine kullanılılıyor. bilemem. sıradan bir vatandaşım. ama milletimizi bu kadar da küçük görmememiz gerektiğini düşünüyorum. zihinlerimize kodlanmış, "abd istemezse hiçbir şey olmaz" diye. belki olmaz, belki olur ama en büyük zincir bu düşünce tarzı.
