var boyle bi saçma sapan eşik.
ben mesela 15-16 yaşından itibaren ilk cengiz kurtoğlu şarkısında yaşadım la bu amına kodumun duygusunu ilk defa. sanki cengiz kurtoğlu'nu paf takımda izlemiş de geleceğin yıldızını keşfediyo gibi hissettiydim la. ergeniz ya
, adamın şarkısını ilk defa dinledik ya... benim paftan çıkarmayı düşündüğüm cengiz baba meğerse yıllar önce futbolu bırakmış. bizim izleiğimiz banttan tekrar golleriymiş.
farklı müzik zevklerinde ergenler için de geçerli bu durum. misal "sezen aksucu liseliler" vardı bi de bizim dönemlerde.
karı unu elemiş, eleği götüne sokmuş bu daha fi tarihinde popi olmuş şarkıyı ilk kendisinin dinlediğini sanıyo. te allaaam
...
hele ki bob marleyci ergenlerle ahmet kayacı ergenler...
kimse kusura bakmasın ama ben onların ecdadını
eyim. nerede kum gibi adlı artık folloş olmuş şarkıyı ufuklara bakarak, dünyanın dertleri onun üstünde triplerinde bi tıfıl görsem inanın hayattan soğuyorum lan. hele bi de iki bira içip three little birds dinleyen bob marleyci ergen... onun anasını jamaika
sin.
ama belki şimdi yoktur boyle.
yani bizim zamanımızda vardı.
bizim zaman dediğim de ben liseye 2000'de başladıydım
. o aralar yani.
ben mesela o cengiz kurtoğlu şarkılarını ultra lüks über teknolojik radyodan kasete kayıt yapabilen müzik setimiz ile kaydeder, sonra sözlerini tekrar dinleyip kağıda yazar, ezberler, ertesi gün dertli triplerine girer mırıldanırdım falan.
arada "ilaç gibi radyo...adyo...dyo...yo..." diye yankılı sonlu teaser da yansırdı o kayıtlarımıza falan.
sadece müzikte de değildir bu olay.
siyasette misal ya ülkü ocağı hayranı olur abdullah çatlıcı olursun ya komünistcilik oynar deniz gezmiş'e yapılan haksızlığı ilk sen farketmişçesine hareket edersin.
film mesela...
nerede "aaabi esaretin bedeli diye bi film var... çooooook iyi yaaa..." diyen bi ergen görsem, duysam, kokusunu alsam telekinezi ile öldüresim geliyo amın oğlunu.
neyse konu dağılmasın, kültleşmiş olguları yeni keşfeden ergen; sen dünyanın en itici
cocugusun.
bitti.
tamam ben iyiyim.