2
zamanında esen onat'ın bir kitabını okumuştum, mimarlığa epey merak sardığım bir zamandı. sürekli yapılar tasarlardım zihnimde hatta amatör bir program indirip hiçbir teknik bilgiye dayanmaya aptalca bir sürü geçersiz çizim yapmıştım. binalar zevk veriyordu bana. çocuken de hep jengalar ve küplerden binalar yapardım. saatlerce ama saatlerce binalar yapar, onları yıkmadan günlerce odamda muhafaza ederdim. misafir falan gelecek olduğunda odamı toplarlardı haliyle ve ben eve döndüğümde odamın binalarımdan arındırılmış ferahlığında inanılmaz hüzünlenirdim. belki de böyle başladı hüzünlenmelerim...
mimar olmayı istemekteydim bir zamanlar ama sonra hüznüm vazgeçirdi beni bu yola sapmaktan ve o yol ayrımında mimarlığa sırtımı döndüğümden beridir ki içimde apayrı bir hüzün ırmağı tamamen bu nedene bağlı olarak akmakta...