1
bu öyle güzel bir insandır ki en soğuk insanı bile cana yakın bir hale getirir. kafam bozdu, kitapçıyı kapattım çıktım gittim. hiçbir plan yapmadan sırtıma bir çanta alıp bir küçük anadolu şehrine gittim, oradan onun küçük bir ilçesine, oradan en yakın başka bir küçük şehre oradan yine bir ilçeye, bir başka ilçeye ve sonra bir başka şehre vesaire...
bu kadar dost canlısı, bu kadar güzel insanlar görmedim ben. geçtiğimiz günlerde tanıştığım insanlar kalbimi ısıcacık ettiler, yüzümü güldürdüler. bazen saatlerce sohbet ettik anadolu insanıyla, çünkü amacım gezmekle birlikte insan tanımak hatta daha çok insan tanımaktı. yer oldu anadolu insanına yol sordum gideceği yolu bırakıp beni gideceğim yere götürdü tarif etmektense, yer oldu gezeceğim yeri bana gezdirdi. hele bir de şehirlerine iltifat edince -ki bunu içten gelerek yapıyordum- yüzlerinde ne güzel güller açıyor.
bu küçük şehir insanları özellikle çok güzeller. çünkü göç almayan bu küçük şehirler yapılarını muhafaza etmişler. minik ağız ve şive farklılıkları, ama hepsinin sıcacık yürekleri ve bir yabancıya sunabilecekleri kocaman bir gülümsemeleri var her zaman.
bu insan beş günde bana yıllardır kitaplardan öğrenemediğim şeyler öğretti. kitapçıdaki işlerimi tamamlayıp en yakın zamanda yine aralarına karışacağım.