@29 her başın sıkıştığında "dua" ederken birden
gibi kalıyorsun ortada. artık "kader","hayırlısı böyleymiş","allah böyle uygun gördü" gibi bahaneler ortadan kalkıyor. "en iyisi buymuş demek ki, o öyle istedi" diye gizliden gizliye suç atacağın bir allah yok. davranışlarında falan bir değişiklik olmuyor ama iç dünyan karışıyor biraz. yaşadığın her şeyle yüzleşmek zorunda kalıyorsun, çünkü dua edip "dua ettim, kabul ederse şöyle olacak, hayırlısı" falan demece yok, duanın kabul olma süreci de yok. sonra, bir dini terk ettiğin zaman, bir sevgiliyi terk eder gibi, hızla uzaklaşmaya başlıyorsun o dinden. hani din harbiden bir insan olsa şehir falan değiştireceksin, o derece. tabii etrafındakiler seni "doğruya" geri döndürmeye çalışırken bu uzaklaşma hissi iyice artıyor.
uzatmayayım. tanrı yokken de dünya aynı; sadece biraz daha koyuyor bir derdin varsa.