2 yıl 2 ay süren futbol hayatımı anlatıyorum

  1. 166
    dakika 34 takım rüzgarı iyice arkasına almıştı. yedek klübesinden izlediğim en zevkli maç bu galiba diyordum kendi kendime. hızımızı faullerle durdurmaya çalışıyorlardı. bu sefer sağ kanattan serbest vuruş kullanacağız. ceza sahasının içi tıklım tıklım. gözüm bizim kaptanın üstündeydi. hava topları iyiydi ve iri yarı bir adamdı. murat ve bende genelde ceza sahasında kaptana yakın oynardık. çünkü o içeriye girmişse mutlaka top ona atılırdı. bu arada içeride hareketlenmeler yine devam ediyordu. serbest vuruşu kullanılır kullanılmaz hakem düdüğü çaldı. kalabalıktan göremiyordum. ceza sahasında iki kişi birbirini itekliyordu, sonra vedat abinin çocuğun üzerine yürüdüğünü gördüm. kaptan hemen olaya müdahale edip vedat abiyi sakinleştirdi ancak sarı karttan kurtulamadı. hakem iki oyuncuya sizi daha önceden uyarmıştım gibi bir şey söyleyerek sarı kartını çıkardı. bu durum bizim için hem avantaj, hem de devavantaj olabilirdi. vedat abi vakit geçtikçe sinirleniyordu, yanlış bir harekette oyun dışı kalabilirdi. keza rakip oyuncu ise defansın en hareketli ismiydi, aynı zamanda kaptandı. onun yapacağı yanlış bir hareket ise oyunu tamamıyla bizim lehimize çevirebilirdi. vedat abiyi hocada, kaptanda, takımda iyi tanıyordu. ve yedek klübesinde atılacağı için endişe ediyordum. keza hocada bunun farkındaydı ancak daha erkendi. maça daha çok vardı. herkes tekrar pozisyonunu aldıktan sonra serbest vuruş kullanıldı. top fasolu bir şekilde arka kale direğinin oraya doğru inerken muratın hareketlendiğini gördüm. topa dokunmasıyla üst direkten döndü. top takibi müthişti ve topun kokusunu hissediyordu murat. zor pozisyonda olmasına rağmen topa vurmuştu. ancak şansızdı. dakika 40 yedek klübesinde oturmayı bıraktım. hemen hocanın arkasında ayakta izlemeye başladım maçı. gol olmasını bekliyordum..
     
  2. tümünü gör
iv>