arkadaşlarla hemen ilk yarının muhabbeti açıldı. onlarda dışarıdan bazı şeyleri görmüştü. vedat abinin çıkarılması gerektiğini yoksa ikinci sarıdan ya da direk kırmızıdan atılacağını söylüyorlardı. takımın çok yorulduğundan bahsediyordu bizim arkadaş. ikinci yarı dikkatli olun falan diyordu.
'banane lan, bu takımın hocası ben miyim' diye söylendim arkadaşa. eşek değil heralde görüyordur oyunu deyince arkadaş kahkahayı bastı. neyse boşver ya deyip yedek klübesine doğru yürüdüm.
bizim takımda soyunma odasından yavaş yavaş çıkmaya başladı. murat normalde direk sahaya yönelirdi ama bu sefer yanıma geldi. çaktırmadan 'ısın. hoca seni oyuna alacak' dedi.
murat'ın böyle söylemesine şaşırmıştım. çünkü hoca oyuna alacak olsaydı beni soyunma odasına çağırdı. adamı iyi tanıyordum. mantalitesini, oyun anlayışını, futbolculara bakışını iyi biliyordum. murat'ın neden böyle söylediğini anlamadım ancak o maçtan sonra bana bunun açıklamasını yapacaktı.
*
kaptanımız sahaya çıkarken hafiften göz attı. ne olur sence dedi? valla abi takım yoruldu, dikkatli olun dedim. artık ikinci yarının başlaması için yardımcı hakemlerin yerini almasını bekledik. ve düdükle 2. yarı başladı..