beyler benim hikayem gönül meselem, başka şey değil. artık içimde hiçbir his barınmadığına göre o kişiye anlatabilirim diye düşünüyorum.
ilkokul birinci sınıftan beri sevdiğim biri var. vardı daha doğrusu. bende böyle birini sevdiğim zaman vazgeçemiyor muyum çok mu bağlanıyorum ne. ağzıma sıçsa dahi öküz gibi it gibi seviyorum açılamıyorum bir de. istiyorum ki karşıdan net bir sinyal alayım. neyse işte... sevdiğim bu çocuk asosyal, ruhsuz, patavatsız biriydi. böyle seviyorum. bununla ilkokuldan sonra da görüşmeye devam ettik, ama arkadaştık. hep "sadece arkadaş"tık. arkadaşlıktan öteye gitmezdik. ben de söylemezdim zaten seviyorum seni diye. bir ara yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi bununla. muhabbetimiz çok iyiydi... planlar kurardık, ortak bi şeyler yaparız derdik. birkaç kez bir şeyler ima edecek oldu işte o zamanların çocukluğu aptallığı üzerimde salağa yattım anlamamazlıktan geldim. aramızdaki arkadaşlık bozulsun istemedim. hani şu "kanka ayağı göt ayağı" klişesi gerçekleşsin istemedim. salaklık işte diyorum ya... aramız bu kadar iyiyken gitti. bir anda gitti. ortada bir şey yokken. numaramı sildi, çıkardı beni hayatından olduğu gibi. kız arkadaşı vardı o zamanlar, onun etkisiyle yaptı. biliyorum. ama neden olduğunu tam olarak çözemedim hiçbir zaman. gittiği zaman da kötü bir zamandı ailemden birini kaybetmiştim. bir arkadaşa en çok ihtiyaç duyduğum zaman
gibi bırakmıştı beni ortada...
devam edeceğim...