aig ve hardplayer sohbetleri

  1. 32
    aşk, bir şeyi tutku ile sevmek demek. sevgi ise ihtiyaç duymaktan, bağlanmaktan gelmekte. müzik yapmayı severim örneğin. bunun bir çok sebebi olabilir ama benim sebeplerimden biri; kendimi ifade etme ihtiyacımdır. kendimi ifade etmeye çalıştığım insanlar ile beraber yaşıyorum, yani onlara kendimi ifade edemezsem nasıl yaşayacağım konusunda söz sahibi olamam demek bu. neden sanat ile ifade etmeye uğraşıyorum? çünkü sanat duygularla ilgilenir. duygu demek, duyulanmak demektir, yani bir şeyin duyularımız üzerinden bizde bıraktığı etki demektir. yani, eğer birine bir şeyin beni nasıl etkilediğini anlatırsam, bu bir yere kadar işe yarar. ama ona nasıl hissettiğimi "hissettirirsem" o zaman beni gerçekten anlar. sanat da bunu yapmaya yarıyor. tabi yalnızca kendi hissettiğini hissettirmen gerekmez. varmak istediğin sonuca göre herhangi bir etki bırakmaya çalışabilirsin. cinsellik ise canlılığın temel dürtülerinden biridir. canlılığın temel dürtüleri, en temel tek bir dürtünün kollarıdır: hayatta kalma dürtüsü. istediğin kadar beslen, barın, yine de öleceksin. eğer ürersen, durum değişir. canlı, üreyerek, kendini devam ettirir aslında. ve anladığımız anlamda ölmüş sayılmaz bana sorarsanız. insanda bu ölümsüzlük biraz değişiyor ama buna değinmeyeceğim şimdi. cinsel aşkın bir bölümünü açıkladım böylece. şunu da eklemek isterim ki cinsel aşkın aşırı keyif verici olmasının sebebi, yemek yemek kadar önemli ve temel bir ihtiyaç olmasından kaynaklıdır. birinin kokusundan hoşlanmak örneğin, bedeninizin sizi sekse davet etmesidir. diğer bölümü ise insanın toplumsal doğasında yaşadığı ilişkilerdir. insanın emek ve düşünce birikimi on bin yılda geliştiği ölçüde, bireyler arasında kurulan ilişkiler de değişip dönüşmüş, gelişmiştir. ve insan başka insanlara muhtaçtır, toplumsal bir canlıdır. insanlığı dahi insandan öğrenebilir ancak. buradan nereye varmak istiyorum? arkadaşlarımızın, dostlarımızın, ailemizin önemini anlatmak istiyorum. bütün bu yaşama savaşında bize destek olan, bizi dinleyen, anlamaya uğraşan, bizi bize anlatan, bizimle üreten, çalışan, didinen yani kısaca bizimle beraberce yaşayan insanlar olmasa insanlık da olmazdı. işte, bu ikisinin toplamı bireysel cinsel aşkı meydana getiriyor. aslına bakarsan cinsel aşk bir çok toplumda bir çok farklı çeşitte örgütlenmiştir tarih boyunca. bana sorarsan bir çoğuna doğru ya da yanlış denemez. bana sorarsan "bütün bu yaşama savaşında bize destek olan, bizi dinleyen, anlamaya uğraşan, bizi bize anlatan, bizimle üreten, çalışan, didinen yani kısaca bizimle beraberce yaşayan insanlar olmasa insanlık da olmazdı" cümlesine uygun yaşanan her ilişki -isterse düşmanlık olsun- doğrudur.
    #225639 anoktainoktagnokta | 09/09/2013 03:01
     
  2. tümünü gör
iv> iv> iv> >