4
yılbaşı tatilini fazladan 1 gün uzatmak için otobüs biletlerimizi 31 aralık sabahına almıştık. sabah dediğim de bildiğiniz sabah 6'da otobüs kalkacak yani. e tabi yurttan kaçmak da yasak hocalar falan yakalarsa öper. o yüzden biz saat 5 gibi falan uyanıp, bütün yurt malak gibi yatarken sessizce sıvışıp gidecez otobüs garına. neyse biz sabah uyandık tabi ama hava daha kapkaranlık, kışın ortası zaten. aldık çantaları çıktık yurttan, huuuu bir ayaz var dışarıda.abartmıyorum, öyle böyle bir soğuk değil hani, bildiğiniz sanki deriyi maket bıçağıyla kesiyorlar. 'trakya'nın soğuğu' dedikleri olayı o zaman anladım. her neyse biz tam çıktık yola otobüs garına giden minibüsleri bekleyelim derken kafaya dank etti birden arkadaşla benim. ilk minibüs saat 5.45'te kalkıyordu. okul da yolun kenarında ve ilçe merkezine 2,5 km uzaklıkta ıssızda bir yerde zaten. ulan orda beklesek, donarak ölecez resmen. biz de tee oradan otogara kadar koşarak gittik. otobüse bindiğimizde ikimiz de hiçbir uzvumuzu hissetmiyorduk.