13
Pansiyondan çıktım yürüyorum son sınıfım sınavı falan sallamışım koyvermişim her şeyi yaktım sigarayı yağmur da yüzüme tokat gibi vuruyor, kimse yok ara sokaklarda, üzerimde yeşil bi parka ayaklarımda beyaz konvers, ters adamım işte, yolda bi kediye dahi rastlamadım aldım başımı gidiyorum hava atanamamış din kültürü öğretmeni gibi , karanlık biraz loş, karşıdan bi vücut bana doğru yaklaşıyor ama tam benim üzerime doğru geliyor ulan diyorum bu adam kimse yokken beni burda deşer neyse yavaş yavaş siması görünmeye başlıyor, derken gözleri görünüyor sadece, sokak lambası vurmuş yüzüne ama sadece gözlerinde takılı kalıyorum öyle parlamış ki ve öyle kalakalmışım sigara gitmiş düşmüş bile , siyah uzun bir mont ve siyah postallar iri bir vücud fakat bi adama ait olamayacak kadar güzel gözler, yaklaşıyoruz yavaştan kapşonu aniden rüzgarla açılıveriyor, koyurenkli kıvırcık saçları yağmurla raksediyor, rüzgar aralarından kıvrak hareketlerle kayıp gidiyor ve hareketsizce yürüyen hayal ağzına giren saçı düzeltmek için elini kaldırıyor, bir saniye bile ayırmıyorum gözlerimi, hayal görüyorum sanki , o sadece bi karartı, ama gözlerine baktıkça kendimi hatırlıyorum bi anda. Cebinden paket çıkartıyor bi an durup sigarasını yakıyor, devam ediyor yavaş adımlarla, geliyor, geliyor, geliyor... Ve işte 10 adım kaldı aramızda, 9 8 7 6 5 4 3 2 .... Poff ! bana çarptı ve kül oldu uçtu. Hayal işte, içim burkuldu o an adım atamadım, ağlamak istedim ve yolun ortasında çömelip ağladım. Ama devamlı yanımda biri varmış gibi hissettim, başımı kaldırdım ve geri döndüm, yurda gidip uyumak en iyisiydi, adımımı atacaktım ki ağaçların altından bir ses yankılandı " bence gereksiz bir şey için ağlıyorsun, bi miktar param var, bu gece yurttan kaçabilirsen seni bir yere götürmek istiyorum".. Olamaz, bu gerçekten doğanın kurallarına aykırıydı, bu oydu evet bana çarpıp kül olup giden hayal, ama nasıl olurdu ki, ben hiç tanımadığım birisini hayal olarak nasıl görebilirdim, olamaz bi an önce uyanmalıydım, benden bi karşılık bekliyordu ama ben kafayı yemek üzereydim, bu yaşına kadar 100 kadınla yatmış ama 1 kişiye dahi aşık olmamış ben o an hadım cezasına bile he diyebilirdim, cinsel bir şey hiç aklıma gelmedi, sadece devamlı gözlerine bakıyordum ama cümle kuramıyorum ağzımı açamadım .dün gece yatakta ekmek yemiştim çarpıldım herhalde diye düşünürken bi anda yanıma yaklaştı parmağımın arasından sönmüş izmariti attı yeni sigara yakıp parmaklarımın arasına yerleştirdi, ben hala hareket edemiyordum sigarayı elimden aldı ve diğer eliyle dudaklarımı ayırdı ve sigarayı yerleştirdi, elleri buz gibiydi, yüzüne hiç bakamadım ama o gözlerini yüzümden ayırmıyordu, kolumdan tuttu ve çamların altına çekti. Betondaki kuru yerlere oturduk, ve 2 buçuk saat hiç konuşmadan oturduk. Bi an ağzımı açtım ve uzay boşluğunda ilk ses yankılandı " yurttan kaçarım, gece 2 gibi sarı kapının orada ol" . Başını salladı ve yüzüne bakma cesaretinde bulundum , gözleri parlıyordu, dudağının bittiği yerler yukarı doğru kıvrılmış, güzel bir burnu, çıkık elmacık kemikleri ve sipere yatmayı arzuladığım derin gamzeleri vardı, kalbim yerinden çıkacak, bu gerçek olamaz, birazdan kaan beni hırpalayarak uyandıracaktı, bekledim ama olmadı. Birden bana döndü ve hiç konuşmadan bakıştık, içime dokunuyordu her saniye , bana yaklaştı, yaklaştı, yaklaştı... Boynumdan öptü ve hiç bir şey demeden gitti. Yurdun yolunu unuttum, yağmur daha da hızlandı, elim ayağım titriyor ve gözlerim kararıyordu. Gittim yurtta yattım uyudum, uyuyakaldım. Saat 3 buçuk olmuş, fırladım yataktan hemen cama gittim karşı kaldırımda ayakta duran karanlık birisi, saniye başı sigarasının ışığı yanıyor, bu oydu, evet gelmiş ve bir buçuk saat geçmesine rağmen hala orada, hemen giyindim tüm paramı ve önemli her şeyimi çantama yüklendim ve çıktım bir daha geri dönmeyecek gibi, öyle de oldu, şimdi bu kadınla yaşıyorum 5 senedir,aynı üniversitedeyiz, gri hayatıma neon çeltikler atan kadına adadım hayatımı, onun dışındaki tüm kadınları öldürdüm. Şanslı bir adamım, ve olağanüstü ilginç bi ilişki ve bi o kadar harika bir kadına sahibim. Lisedeki tek anım da budur 4 yıla bedel, hatta bi ömre bedel.. Öyle be sözlük.
#232407 deniz derler | 10/05/2014 22:20