beni her türk evladı gibi dershaneye yazdırmışlardı. okul kezban dolu belki dershanede bulurum diye düşünmüştüm ki gideceğim dershanenin anafen olduğunu duyana kadar. bizim aile tam değil ama o taraflara az da olsa yakındır. zaten o taraftan olmayanı
e
e o taraftan yapıyorlar (bkz:
ya taraf olursun ya bertaraf olursun) . bizimkilerde bertaraf olmamak için tabi. herneyse dershanenin eve uzaklığı sebebiyle annemle bazen de babamla dershaneye gidiyordum. ev okul dershane üçlüsü her öğrencide olduğu gibi bende de olmuştu. ben de önem verip iyi bir not alma düşüncesindeydim. ilk dönem raaddım ama ikinci dönem ebemi bellemişlerdi. ordaki çalışma temposu bordo berelilerde yoktu. dershanem anafen giydirdiler kefen tarzında bir eğitim vardı. neyseki derdhane çıkışları kozzyde arkadaşlarımla 2 menü 10 liralık kampanyadan yiyorduk da raad ediyorduk. sahi o kampanya hala devam ediyor di mi. nasıl tutmuşsa artık. tabi fakir öğrenciler dershane çıkışlları giderse tutar. gerçi ben de öyleydim de artık level atladım. dobble whopper menü yiyorum doyuyorum arkedeş. bir sonraki tripple menü ona daha vakit var. herneyse. sınav yaklaşıyordu yavaş yavaş.2. dönem ortalarında sınav iptal diye bir habet gelmişti. ilk hurafe,yalan diye nitelendirsem de kaynağın meb olduğunu öğrenmiştim. bir sonraki seneninkileri kaldıryorlarmış. biz çok yanlış anlamışız. ben tabi duyunca ders çalışmayı kesmiştim.
ko
ko takılıyordum. ama sonra konular bindi üstüste. çalış babam çalış. hatırlıyorum da günde 500 soru devirmişliğim vardı.
