@11 bizlerin amacı insan arasındaki düşmanlığı ve sınıf ayrımını ortadan kaldırmak, ezen ezilen ilişkisine son vermek, adalet eşitlik ve kardeşlik temeliyle insanlığı büyük bir aile olarak gören yeni bir düzen kurmak.
canlılığı koruma nedenlerimizin en büyüğü elbet de doğanın bir parçası olmamız ve yaşayabilmek için doğaya ihtiyaç duymamız. insan için öncelik, her canlı için öncelik (buraya dikkat) yaşamı sürdürebilmektir. bu yüzden yaşamı tehlikede olan insan öncelikle kendi yaşamını kurtarmaya bakar. aç insan kalkıp da bira içme özgürlüğünü düşünmez mesela, yemek bulmaya çalışır.
ama bu demek değildir ki biz ihtiyaç duymadığımız canlıları kafaya takmıyoruz. tam tersi bir hayvan öldürebilen, insan da öldürebilir. insan ve hayvan arasındaki ezen-ezilen ilişkisine de karşıyız.
ama burada esas problem bakış açının garipliği. insanları bir holivud filminin kötü kahramanı, böyle hayatı anlamış gibi görünen süslü dilli yazarların romanından fırlamış bir karakter filan gibi algılıyorsun. oysa ben mesela normal bir adamım. işime gücüme bakarım, yemeğimi bulmaya okumaya uğraşırım, bir hayvana zarar vermeyi düşünmek bir yana daha kendime bakamazken iki kediyi beslemeye uğraşıyorum ve hayvanlar içerisinde büyüdüm, kendilerini pek severim. sıradan normal bir insanım yani. öyle çok "aşırı bilinçli" mega dahi kötü adam filan değilim.
madem ön yargılarla konuşuyoruz, al sana: sen duyarlı olmaya uğraşıyorsun. bu güzel bir şey. fakat tek amacın "görünmek". gerçekten kalkıp bir şeyler yapmak istersen önce insanlığın problemlerinden başlaman gerektiğini göreceksin. ya da ışide katılıp cani olacaksın. ama yok, senin amacın bu değil. senin amacın ortamlarda duyarlı görünmek. okumak, araştırmak, kapsamlı bir düşünce sistemi oluşturmak yerine kötü gördüğün şeyleri kestirip atıyorsun. bu da çok genel ve boş çıkarımlar yapmanı sağlıyor.
anne babandan, kardeşlerinden, arkadaşların dostlarından, eşinden çocuklarından da mı nefret edeceksin? peki nasıl yaşayacaksın o zaman? insandan nefret etmek demek, budur işte. ve kendinden de nefret etmek zorunda kalırsın, kaçınılmazdır.
sana saygım da yok, nefretim de yok. ama kendi hayatını
edersin bu bakış açısıyla, benden söylemesi. çok bilge gibi görünüp iki arkadaş edinirsin ama kendi söylediğini yaşantına uygulaman imkansız, mümkün değil, çünkü insansın ve yaşıyorsun, insan sevmeden insan olup mutlu yaşamak mümkün değil.
ayrıca bakış açına da ekleme yapayım: hak-iyilik-kötülük gibi kavramlar insan ile varlaşır. doğa, kendi "haklarından" bihaberdir. ama insan kendi yaşama hakkı olsun istiyorsa, canlıların yaşama hakkına kast eden insanların önüne geçmek zorundadır. doğa içerisinde sağlıklı ve mutlu yaşayabilmek istiyorsa doğa dışarısında yaşayabilmesi mümkün olmadığından doğayı korumalıdır. sevgi ilişkisi buradan doğar.
ama sen direkt insanı sevmiyorsun. kendini sevmeyen birini çürütmeye uğraşıyorum ki o da garip.