çevrimiçi bir oyuna başladım 2010 yılında. aynı sene yaz okulunda mezun olup, iş aramaya başladım. Ekim 2010' da balıkesir de işe başladım. ailemden hep ayrı yaşadığım için düşünmedim, gidip yerleştim. daha sonra bu oyundan bir kadınla tanıştım. tanıdıkça 'galiba bu defa oldu' dedim hep. bana istanbul a yerleşmemin iyi olacağını söyledi. artık gençlik mi, heyecan mı bilemiyorum bir hevesle; 2011 haziran da istanbul da bir iş bulup, aynı ay oraya yerleştim. tabi bu zamana kadar her hafta görüştük. ailelerimizi de davet edip, onları tanıştırdık. boğa burcuyum. sahiplenirim baya. bunu da çok sahiplendim, artık aileden biriydi. o yaz maddi ve manevi olarak zorluydu. birbirimize çokça destek olduk. 3-4 ay sonra istanbul a alışmaya başladım. her tatilimizde istanbul u keşfe çıkardık. ailesi biraz tutucuydu. 2011 ekim de nişan hazırlıklarına başlayacağımız zamanlarda ufak bir tartışma yaşadık. dilim sivridir işte, 'ha
tir ya niye öyle yaptın?' dedim heyecanla. o günden beri bu küfürü kullanmam. ablası bunu duyduğunda önce tamam sakin olun dedi. bir gün sonra ise beni arayıp, bu işin olmayacağını söyledi. ilk önce önemsemedim, bu tartışma yüzünden değildir herhalde dedim. suratım bir karış işe gittim, akşam çıkışta evlerinin oraya gidip çiçek uzattım. yüzüme bakmadı. lise yıllarında da sevgilimiz oldu, ama böyle değil tabi. koy götüne ya havalarındayız. bu defa gücüme gitti, birazcık ağlamaklı eve döndüm. o gece hiç uyumadım. sürekli aradım. 3 gün görüşmemiştik. tekrar bir çiçekle gittim. bu defa annesi, oğlum bu iş olmayacak dedi. artık o karından başlayıp vücuda yayılan acıyı hissetmiştim. eve gidip duşa girdim, hıncım geçene kadar ağladım. en son, 'ben buraya neden geldim ulan' dedim. o günden sonraki üç ay istanbul bir eziyet gibiydi benim için. sadece üç-dört tane arkadaşım vardı. onlara da anlatamazdım bunu. anlatamayınca atamıyorsun içinden tabi. devamında yaşanan olayları boşverin. ama aklınızı başınıza alın, bir kadına uyup radikal kararlar almayın. bunu gençken değil, yaşlıyken de yapmayın. acele davranmak böyle üzücü sonuçlar doğuruyor. şimdi mi? (bkz:
dipçik gibiyim)
*