1
gençler öncelikle bizlere yine ayrılık yolu görünmüş olabilir, helallik isteyerek başlayayım sözüme hehe. yönetimi eleştireceğim diye insan böyle düşünür mü? bakınız buralarda bile yanlışlık var.
sevgili yönetimle bu olayların ortaya çıktığı eski zamanlardan beri dialog halindeyiz. biz doğru bildiğimizi aktarmaya çalışıyoruz ancak bir yerden sonra kurallar ve mekan bizimdir gibi düşünülebiliyor. hatta siz-biz diye ayrım bile çok garip ya neyse.
neyse önce somut meseleler ile geleyim. şimdi ben sağ frame'de yönetim diye detaylı aratma yaptım. gördüm ki doğru düzgün başlık kalmamış. eskiden olaylar olduğu zaman sky'ın açtığı başlıklar haricinde de başlık yok nerdeyse.
yönetime ağzımıza geleni söyleyelim, hakaret edelim. devamlı her işine burnunu sokalım, işkembeden eleştirelim demiyorum da el insaf hiç mi doğru düzgün bir eleştiri yoktu da hepsini sildiniz attınız yahu.
işte burada kurallar meselesi devreye giriyor. her şeyi kuralına uydurabilirsin ama bu doğru olduğunu göstermez. iyi niyetle sözlüğün selameti için kural uyguluyorum dersin ama aksi sonuçlar yaratabilir.
otoriter tutumları bir kenara koyun, eller vicdanda eğer daha iyi bir yer, daha özgür bir yer olmasını istiyorsanız, bunlar çok temel kavramlar. ancak bunları daha tartışmaya bile açamıyoruz. neden?
sözlüğün huzuru kaçmasın diye bir gerekçe olur mu? ya benim huzurum ne olacak? huzurlu birey huzurlu sözlük. bu kadar baskılanmış bir ortamda insanlar huzurlu olabilir mi? herkesi memnun edin diye de demiyorum ama ortada çok net durumlar var.
şüpheden sanık yararlanır, eğer bir eleştiride minik de olsa yapıcı bir taraf varsa o eleştiri silinemez ama uygulama tam aksi yönde işliyor. minik de olsa bir huzur kaçırma riski varsa entry uçuyor, başlık uçuyor.
eller vicdanda değil mi?
yapmayın etmeyin bu yanlış yoldur, bu kadar yaşlı olduğumdan mı bana bu uygulamalar bu kadar abes geliyor bilmiyorum, bunları açıklamaya çalışırken bile utanıyorum arada ama yine yeniden aynı tepkiler ile karşılaşıyorum.
kimseyi savunmuyorum, entryleri silinen eleştirel başlıkları da savunmuyorum. olaylar bana dokununca da bunları yazıyor değilim. zaten önceden aynı meseleler oldu. yeni halin en azından biraz daha farkllı olmasını umarak gelmiştim, hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim.
ekmek gibi su gibi bir konu bu, özgürlük meselesi. dediğim gibi iyiniyetle sözlüğü koruyup kolladığınızı düşünürken bir yandan yıkım süreci başlatıyorsunuz. bunları nasıl görmezden geleyim?
benzeri şekilde hakaret meselesi var aslında da konuyu çok uzatmak istemiyorum. hakaret nedir ne değildir daha somut araştırmalar yapılabilinir. yönetim uygulamalarının sadece yazarlara kızıp ya da bir heyecanla aha bu da hakaret, aha yine bizi trollüyorlar diye entry uçurduğunu hissediyorum ki umarım bu bana öyle geliyordur. sakin ve özgüven dolu olmak lazım cesar abimizin dediği gibi. sonra bakmak lazım hakaret mi değil mi?
ha hepsinden hesap verin, tek tek hesabını soracağız diye demiyorum. toplamda bir uygulama bir özgürlük meselesi oluyor. işte benim de isyanım buna. zaten önceki şeffaf yönetim meselelerinde, sözlük temsilciliği meselelerinde herhangi bir adım atılamadı. işler bir sistem kurulamadı ama en azından toplamda bırakınız fikirlerimizi de açıklayalım. fikrimi açıklayamamam benim için en büyük huzursuzluktur. şimdi bireylerin huzursuz olduğu ortamda nasıl huzur olacak bir anlatın bana da belki ben yanlış düşünüyorum diye bu dediklerimi kendim sileyim. önce yazarların huzurlu olacağı özgür bir alan yaratırsınız ki sonra sözlüğün toplam huzurundan bahsedebilelim.
#283568 kokakirec | 24/08/2014 16:30