bir süre iett'de çalışmıştı.o zamanlar iett gibi bir kurumun başında orhan
lioğlu gibi bir entelektüel vardı.yetenekli genç sanatçılara ve öğrencilere iş vermişti.
23 yaşındaki tuncel kurtiz'in de işi sönük sokak ışıklarını kontrol edip rapora yazmaktı.artık hep yukarılara bakmaya başlamıştı.hangi ışık sönükse görüyordu.
ancak bir ışık onun için oldukça önemliydi.bebekten inşirah yokuşuna çıkarken çalıların arasında alçakça bir yerdeydi.o lamba hep sönüktü.o da hep rapor ederdi.iki günde bir ışık takılırdı.sonra yine bakardı ışık yok.anlamıştı ki burası aşıkların yeriydi.
daha sonra bir gün,iki gün , üç gün geçer ışık hep yanar.
''artık aşıklar gelmiyor galiba'' der. ''ayrıldılar mı?''...
ilk kez o gün eline bir taş alıp ışığı kendisi kırmıştı.çünkü kendisi de aşıktı o günlerde.
aşk karanlığı severdi.