Mağaraya ulaştığımızda boğazım kurumuştu heyecandan. Herkeste bir iman modu, allah, kitap, sureler daldık mağaradan içeriye. Girişi dar ama içerisi genişti. Girer girmez karşı duvarda, içeriye zar zor sızan ışığın sanki bilerek aydınlattığı, kahverengi bir "m" harfi göze çarpıyordu. Ben dahil herkes fark ettikçe ohalar ve küfürler yankılandı mağarada. Nilay - Gerçekmiş
! Ahmet - Ya bırak
, bence tarık yaptı bunu. ahhahahahah. Mustafa - He
kesin o yaptı. (duvara yanaştı) boya değil mi bu
! Mustafa parmağı ile "m" harfinin ortasını yeniden çizer gibi yapınca yüzü değişti! Korkarak geri çekildi. Serhat - Ne oldu lan toraman!? Gül - (mustafanın parmağını sürttüğü yere yanaşıp) oha
! adamın parmak izi boyunca toz temizlenmiş! Mustafa - Yok anasının amı! Gerçek lan bu! Tarık - Bizde yalan yok kirve (gülümseyip) Ne diyordun ahmetçiğim? Ahmet - Tamam kirve tamam. Birisi gelmiş buraya "m" çizmiş
! Eeeee?