30
"aklından bile geçirme imam" demiş kız. adam ne yapacağını şaşırmış. utancından ve sinirinden elindeki bıçağı öfkeyle fırlatmış mağaranın duvarına. "geldiğin gibi git, şeytanın uşağı! kızımı rahat bırak!" diye inlemiş yere dizlerinin üzerine çökerken. ağlamaya başlamış. irkilerek omzuna dokunan eli fark etmiş hemen sonra. kızı tepesine dikilmiş diliyle dudaklarını yalıyormuş. "anlaşmıştık hani?" demiş kız. "bak köylü mutlu, kimse ölmüyor". adam ağlayarak kaçırmış bakışlarını. "kızım.. kızım ne yaptım ben sana!?" "fedakarlığının kıymetini bilmediler mi?" adam sinirle kaldırmış başını. sert çehresi yavaşça acıya ve hüzne teslim olmuş. "hayır!" ağlamaya devam etmiş "bilmediler.." kız eğilip sarılmış adama. bir süre omzunda ağlamasına izin vermiş. sonra kolundan tutup ayağa kaldırmış. beraber çıkmışlar mağaradan. eve gitmişler. eve geldiklerinde adam karısından su kaynatmasını istemiş. kız annesiyle içeri geçtiğinde adam telaşla camiye koşmuş. içeri girdiğinde doğrudan rahleye yürümüş. rahlede açık duran kitabı gördüğünde nutku tutulmuş. kutsal kitabın olması gereken yerde üzerinde karmaşık yazıların ve türlü lekelerin olduğu tahrif edilmiş bir teksir görmüş. rahleden aceleyle toparlayıp kapatmış kitabı. sonra koltuğunun altına sıkıştırıp eve geri dönmüş.
#303560 gizli ulak | 18/09/2014 15:26