insan düşüncesi ve emeği ile doğaya zarar vermez..bu büyük bir yanılgıdır.şurayı okursanız gerekli cevabı bulursunuz:
www.exkutupsozluk.com/...
''tek başına bir insan, ne kürkü var, ne pençesi, ne dişleri var ne kanatları, doğaya karşı nasıl durabilir? toplumsallığı doğuran ilk neden budur. seçim değil, mecburiyettir. ikinci neden de, emeğin ve düşüncenin birikimsel şekilde artması ve genler ile aktarılamamasıdır. yani eğer toplumsallığımız ve dilimiz olmasaydı, insan asla insanlaşamazdı. aktaramazdı çünkü yaşama yöntemini. bu da bir seçim değil zorunluluktur. ''
kürksüz pençesiz kanatsız doğada yaşayan br çok canlı var.en basitinden maymunlarda bunu görebiliriz.bize en çok benzeyen canlılar olmaları açısından.insan asla insanlaşamaz emek ve dil birikimi olmadan.evet . ama bu senin düşündüğün insan algısıyla alakalı bir durum. mevzu insanın insanlaşması değil , hayvanlaşması. doğayı şekillendirmek yerine onunla birlikte yaşamalıyız. bu seçimdir aslında. ilkel topluluklar var hala. modern topluma karışmayı reddetmiş, resmen karantiaya alınmış bir bölede yaşayan kabileler. şimdi diyebilirsin ki onlar da küçük bir toplum. evet fakat bizimkinde farklı toplumlar en azından. bireysel kararlara karışılamayan toplumlar. yani toplumsal ahlak, kültür öğeleri olmadığı için onları kısıtlayan bir şey yok.
''burada yine insanın nasıl insan olduğu öğrendiği ve kişiliğini oluşturduğu sorusunu boş bırakıyoruz. fikirlerimiz kafamızda yoktan var oluyormuş gibi zannediyoruz herhalde. oysa insan yaşadıklarından öğrenir ancak. hem doğadan, hem de insandan öğrenir. insandan insan olmayı üretmeyi yürümeyi konuşmayı düşünmeyi öğrenir. ''
bu hayvanlarda da böyle.ebeveynlerinden öğrenirler, doğadan öğrenirler. fakat bu demek değildir ki onlar da emek ve tecrübelerini sürekli biriktirip bir toplum kurup doğayı şekillendirmeliler.
yani biz insanlar da bir süre sonra doğadan ve yaşadıklarımızdan şunu öğreneceğiz, insana en çok zarar veren şey erktir, toplumdur. daha sonra bu bilgiyi aktararak ve üstüne koyarak anarşizme doğru gideceğiz. mesela komunistlerin, sosyalistlerin mücadele anlayışıyla farklı değil. peki sadece bir kişi, örgütsüz bir anarşi nasıl olur da böyle bir ütopyaya ulaşabilir bu anarşizmin çözemediği bir yanılgıdır. şöyle ki:
daha önce doğada tek başına yaşamayı deneyen düşünürler oldu - ki bu adamlar profesör ve belirli bir toplumsal statüleri vardı ve dışlanmış da değillerdi -
ne oldu? adam basit düzeyde avcılık ve toplayıcılıkla ufak bir kulübede birkaç hafta yaşayabildi. neden mi? çünkü o güzel yoplumumuz sürekli onu gözetliyor, helikopterlerle kayda alıyordu. haliyle hem kalabalıktan hem de helikopter gürültüsünden, avlanamaz, uyuyamaz hale geldi. tek başına toplumla mücadele etmesi imkansız bir şeydi. peki anarşizm'in yükselişi ve yayılması nasıl olur? doğanın intikamı mı , toplumsal yapıları ve insanlığı yerle bir edecek doğal felaketler ve yeniden hayatta kalan sınıfsız bireyler mi olacak. bu bir teori. diğeri de büyük çaplı savaşlar sonucu bu teorinin gerçekleşmesi. şu an uygulanan şey ise bireysel bilinç ve mücadeleden öte değil.
dediğim gibi bu nasıl çözülecek, nasıl bir mücadele geliştirilecek bu da anarşizm'in sorunudur. çözülemez diye kestirip atmak mümkün değildir.