biraz evvel
ptt atatürk havalimanı şubesi'ne gidip kendisine mektup yolladım. mektupta aynen şu
lar yer alıyordu:
***
sevgili abraham...
ben canından çok sevdiğin arkadaşın diğdem.
öncelikle söylemeliyim ki, sana çok kırgınım. berkay'la aramı açmayacaktın. yine de iyi de olsa kötü olsa bi mazimiz var. ve aramızın kötü olmasını istemem.
seni iki şey için rahatsız ettim.
birincisi, nerminlerle bizde kaldığın akşam, çekmecemden pembe iç çamaşırımı aşırmışsın. evdeki kamera sistemiyle tesbit ettik. onu geri getir.
ikincisi de, sanal bir web platformuna üye olmanla ilgili...
orada tilden katz diye bir çocuk var.
bayılıyorum ona...
duydum ki ikinizin de birbirinize karşı ilginiz varmış.
lütfen berkay'da yaptığın terbiyesizliği tilden'de yapma.
yeminlen diyorum, ağzının ortalık yerine sıçarım!
sonerlerle okul çıkışına gelip aznı burnunu kırdırırım senin...
dikkat et yani...
sevgili abraham...
şaka şaka...
hiç kızmadım tilden'le yakınlaşmana...
dediğim gibi aslında ben seni çok seviyorum.
tilden'i de çok seviyorum.
çok seksi ve makina gibi çocuk...
umuyorum duyduklarım doğrudur ve harika bir gelecek vardır önünüzde...
şimdilik bu kadar abraham...
sevgiler diliyorum sana...
canından çok sevdiğin arkadaşın diğdem.
not: çamaşırımı unutma!..
***
dip not: özellikle diğdem diye yazdım. liseden şu anda hatırlamadığı bir arkadaşı zanneder de itibarı daha fazla olur diye...