5
Arkadaşlarla bir şirket binasının en üst katında, uzun bir masanın etrafında toplanmış alem yapıyorduk. Sanki şirketin çalışanlarıymışız gibi mesainin bitişini kutluyormuşcasına gülüp konuşuyorduk. Garip olan ise, alkollü içecek icmememize rağmen cakır keyif olmamızdı. Su içiyorduk ama yine de sarhoş oluyorduk ve kimse de bu duruma şaşırmıyordu. Sanki odanın gizli bir yerinde dakikalar içerisinde patlayacak bir saatli bomba varmış hissine kapıldım. Oturduğum yerden kapının açık olduğunu, bazı arkadaşların iyice dağıldığını görebiliyordum. Masanın köşesinde gibiydim yani. Derken zaman geçti, herkes evlerine dağılmaya başladı. Benim de bir kız arkadaşımla yarım kalmış bir işim vardı sanki ve onla beraber merdivenleri inmeye karar verdik. İçimdeki ölüm hissi hala geçmiş değildi. Şirketin boş koridorlarını aydınlatan tek ışık bulunduğumuz odanın ışığıydı. Yine içimde, tuvaletin kapısından birden çıkıp silahıyla beni vuracak birinin varlığına dair bir işaret vardı.