1
burada birşeyleri ifade etmek için çok uğraştık. ancak ne sözümüze itibar edildi ne de vurgulanmaya çalışılan hususlarla alakalı gayret gösterildi. öncelikle şunu iyi bilmeliyiz: bugün ülkemizde tarihin en çok norm fazlası yönetici sayısının olduğu gündür. hiçbir yazar, norm fazlalarını atamadan sınavlı atama yapmaz. nitekim hiç bir kurum, hiç bir zaman ve hiç bir şekilde elinde varolan fazla personele karşılık yeni personel almamıştır. halihazırdaki yönetici atama taslağının atama süreci de bunun ispatıdır. elinde var olan norm fazlası yöneticilere karşılık sınavlı atama bekleyen yöneticileri almak demek kalifiye personelin heba edilmesi demektir. kaldı ki yazarların'lerin şunu söylemesini mi bekliyorsunuz: "sınavlı atama bekleyen yönetici adayları! ben sizi atayacağım ve norm fazlalarına atanacak okul kalmayacağından onları öğretmenliğe geri döndereceğim" :) evet,ben bir norm fazlasıyım. ama inanın çırpınışların norm fazlalığımdan kaynaklı değildi. şuan münhaller ilk başta bizlere açılacak. kaldı ki rotasyonun 6 yıla düşürülmesine de bakacak olursak norm fazlası olmamızda bizim için bir avantajdır. benim asıl endişe duyduğum eğitim yöneticilerinin geleceğiydi. çünkü ilk ve ortaokullarda 601'öğrenciye bir müdür yardımcısı normu verildi. iş yükü çok fazla...ayrıca ilkokullarda 150 öğrenci sayı şartı da bütün normları kaldırdı. ancak görüyorum ki ne norm fazlası olanlar ( zaten rotasyon geliyor iyi okullar bizi beklerken fırsatı kaçırmayalım diyorlar) nede sınavı kazanan yönetici adayları (atanacak kurum dahi bulamayacaksınız) norm kadro yönetmeliğinin değişmesi için çaba sarfetmiyor. süreci hep beraber takip edeceğiz ve olup bitene beraber şahit olacağız. hoşçakalın