1
okula gitmem gerekli o yüzden yazıyı yazıp çıkacağım gelen cevaplara 1-2 saat sonra bakarım mesela şuanda hayatta en çok olmasını istediğiniz şey ne? her ne ise onun olduğunu/geçekleştiğini düşünün. elinize ne geçti? anlık bir mutluluk yaşadınız diyelim. peki sonra? yine başka şeyler istemeye başlayacağız ve o isteğimiz gerçekleşince sandığımız kadar mutlu olamayacağız muhtemelen. mesela çok zengin olduğunuz düşünün. hatta bütün dünyanın sizin ellerinizde olduğunu düşünün. o kadar ileri gidelim ki tanrı olduğunuzu düşünün. tanrı olmanın size ne faydası olabilir ki? sadece başkalarına ne kadar güçlü olduğunuzu anlatabilirsiniz. yalnız kalınca yine bir eksiklik hissedersiniz sanıyorum. kafamı kurcalayan şey aslında aynı sorunun evrilmiş halleri. temelde soru şu ki elime ne geçse beni mutlu eder? birçok kez söyledim sanırım sözlüğe de defalarca yazdım. ölümsüz olduğumuzu düşünün. o zaman yaşamak ne kadar anlamsız olurdu değil mi? yani ölümsüzsün sonuçta sonsuza kadar var(!) olacaksın ama varlığının bir anlamı olmayacak. asla mutlu olamazsın ölümsüz olursan. çünkü hiçbir şey kaybedemezsin. hiçbir şey kaybetmezsen her şey anlamını yitirir bence. yani insana hayata bağlayan tek şey ölecek olduğumuzu bilmemiz ve bunu (özümüzde) istememizdir. ölmeyi isteyen insanlar ne kadar mantıklı olabilir ki? tarihten çok meşhur çok örnek aldığınız bir insanı ele alalım. o kişinin yerine koyun kendinizi. ve o kişinin son anlarını yaşadığınızı düşünün. ne düşünürdünüz? ne kadar güzel bir hayat yaşadığınızı mı? biraz aklınız varsa hayatınızın aslında ne kadar anlamsız olduğunu düşünürdünüz bence. milyonlarca belki de milyarlarca insana ulaştı namınız. eee ne oldu peki? yani ne geçti elinize? yine ölüyorsunuz. hayatınız yok oluyor. hayatın yok olması bir kenara dursun; 1 saniye önce yaşadığınız an bile yok oluyor. ne kadar boş yaşamışız aslında değil mi? yaşamak ne kadar anlamsız ve ne kadar bağlıyız yaşamaya? dünyadaki en büyük kötü alışkanlık hayata olan alışkanlığımız değil midir?
#354568 naylon | 05/12/2014 08:09