34
nickimyok: verdiğim örneğin spesifikliğini kabul ediyorum. paraşütle atlamak ya da buna benzer spesifik örnekleri istediğimiz vakit gerçekleştiremeyebiliriz ve bu deneyimleri yaşamış insanları kitaptan okuyarak öğrenmek isteyebilirsin, kabul ediyorum. ama şimdi şöyle düşünelim: ben zamanında paraşütle atladım. konu benim atlamam değil tabi ki. ama ben şimdi sana bunu anlattım diyelim uzun uzun, ha bunu x kitaptan okumuşsun ha da ben sana anlatmışım. aradaki fark ne? hatta ben anlattığımda bu kurgulanmış bir hikaye bile değil, gerçeğin ta kendisi oluyor. yine diyelim ki dışarıya çıktın insanlarla konuştun. dışarısı evsiz barksızlar, evine haciz gelenler, son 6 ayı kalmış insanlarla dolu. hatta belki de hiçbir kitapta göremeyeceğin hikayelerle dolu dışarısı, gerçek hayat. sorduğum şey de zaten bu, dışarıda bu kadar gerçek hikaye varken, kitaplardan çok daha ilginç ve kitaplarda dahi göremeyeceğimiz hikayeler varken, neden kitaplar? silahşör: bağışla, yukarıdaki ile benzer bir cevap verecem ama. bir gün bir arkadaşıma "bir taksici kitap yazsın, almazsam şerefsizim. ben o kitabı, niçenin yazdığı bir kitaba değişmem" dedim. arkadaşım da "eğer taksici bir kitap yazarsa, yazmışsa o taksici dejenere olmuş, dezenformasyona uğramış demektir" dedi. yani gerçek dedimiz şey, taksicinin yazdığı ve kitap haline dönüştürdüğü şeyler değil, taksicinin ta kendisidir.