türkiyede okuma oranının ne kadar düşük olduğunu biliyorum. ama ne yani şimdi üniversitede her gün elinde bir romanla gezen gençlerin hepsi birbirine sevgi ve saygı çerçevesinde mi yaklaşıyor? yani kimse aslında birbirini
meye çalışmıyor ünilerde? kimse sevgilisini başkasıyla aldatmıyor ünideki gençlerin öyle mi? ya ünileri bir yana bırak, televizyondakilere bak, siyasilere bak, okudukları kitapları okumaya ömrüm*2 yetmez. ama ne durumda oldukları ortada. ve tekrar ifade ediyorum: istersen 50 bin tane kitap oku, ölürken nasıl hissedeceğini bilemezsin. çünkü duygular kişiseldir. kişisellik. herkese göre de değişir. o yazarın bilmem ne şekilde hissetmesi, senin de o şekilde hissedeceğin anlamına gelmez. e ben de ondan bahsediyorum. amacın güzel insan olmak olması gerektiğinden ve bunun kitaplarla sağlanamayacağından bahsedyorum zaten sabahtan beridir.