düşmanımın bile yaşamamasını dilediğim lanet kabus. yazarken hala ellerim titriyor. buket ulusalcıydı. 6 aydır birlikteyiz. direnişte, ben sosyalist, o ulusalcı olmasına rağmen tek vücut olabilmiştik. o allahın belası sabah, bir şey olacağı içime doğmuş gibi, o kısa şort ile çıkmaması gerektiğini fısıldadım kulağına. sosyalist olduğum için sevgilimin giyimine müdahale edemem, (das kapital 34. sayfada açıkca yasaklanmış bu) sadece uyardım. "boşver canım orası umut dolu, atatürk dolu" diyerek reddetti teklifimi. akşam, orada olanların malumu olduğu üzere polis, istiklal caddesindeki ara sokaklara daldı. solakzade sokak'a girip koşmaya başladık. ileride ödp, sdp, tkp flamaları taşıyan gençleri görünce çok sevindim. hatta koşarken nefes nefese "oh bizimkiler" dedim. kurdukları barikattan içeri küçük bir yol açıp buket'i içeri aldılar. çok sigara içtiğim için o benden hızlı koşardı hep. sportmendi. ben barikata vardığımda, aşağılayıcı sözler ile baş başa kaldım. söylemeye dilim varmıyor ama, -
tir git faşist, polissin sen - yürü lan satılmış köpek - hükümet yalayıcısı yoldaşlar
in şunu gibi gibi..bir sürü ağza alınmayacak küfür ve hakaret. anlatmaya çalıştım meramımı. buket'i işaret etmek için onu aradı gözlerim. 5-6 gencin onun etrafını sarıp, "faşistin kız arkadaşıymış ekmek çıktı emekçiler" dediğini zor bela duydum. buket, korkan gözlerle dediklerini yapmaya başlamıştı. ne kendisine ne bana zarar gelmesini istemiyordu. bir erkek daha nasıl yaşar ? ben de öyle yaşadım o 10 dakika süresince. önce kıllı bir penisin, sevdiğim kadının ağzına zorla girmeye çalıştığını gördüm. jilet almak amerikan emperyalizmine hizmet etmek olduğu için 6 aydır kesmemişti kıllarını. ben de kesmediğim için öyle hissettim. ben oral seks yapmamıştım aşkıma. onu incitmek istememiştim. eşitliğe inanan bir insan olarak, doğayı seven biri olarak, bir kadının yemek yediği ağzına cinsel organ ile müdahalede bulunmak saçmalıktı. lakin bayağı da iyi yaptığını görüp üzüldüm. isminin deniz olduğunu sonradan öğrendiğim birisi gelip buket'in şortunu indirdi. vajina dururken, 9 kişinin sıra ile, evlenmek istediğim kadının arka bahçesine girişleri ve canımın çığlıkları hala kulağımda. beni almadılar o barikattan içeri! hayallerimi, dünyamı yıktılar! yine de sol görüşümden dönmedim. sevgilime acıyıp yüzündeki spermleri silmesi için peçete veren gönüllü peçeteci yardımsever arkadaşlar da vardı, yalan yok. yaşanmaması gerek bir deneyimdi. demek ki insan doğası, siyasi görüşlerin önüne geçebiliyor. bu kişilerle hukuksal düzlemde hesaplaşacağım. şiddete başvurmadan yasal yollardan çözeceğiz bu işi. şiddet insana asla yakışmaz arkadaşlar.
