koltuk minderinin arasına elini sokan her insanı hüzne boğar. siyah tel toka gelir ele. kimbilir şimdi kimlerle ne cevizler kırıyor. onu zamanında, bu kanepede çat çat
tiğimizi gösteren bir nişan gibi o toka. atmam hiç bunları. kulak çubuğu kutusu vardı ona koyuyorum. don mon çıkıyor arada kanepeden. don giymeden gitmiş demek ki bazıları. aşk dediğin şey çok bilinmeyenli bir denklem. nerede ne zaman ne bulacağını bilemiyorsun. "x'ler ve y'ler birbirini götürüyor, geriye hüzün kalıyor." (can yücel)