40
insan düşüncesi, doğanın zihinde soyutlanmasından ve kavram halinde simgeleşmesinden, sonra bu kavramlar zinciri ile fikir üretmesinden ibarettir. yani evrenin zihindeki yansımasıdır. fakat evren sonsuzdur. bu sebeple asla tam olarak soyutlanamaz, çünkü sonsuz ayrıntıdadır, bunun yanı sıra sürekli hareket etmekte yani değişip dönüşmektedir. bu sebeple soyutladığımız bir nesneyi önce hareketinden koparmak ve durağan haliyle, o "anki" haliyle soyutlamak zorunda kalırız. sonra da sadece fark edebildiğimiz temel nitelikleriyle soyutlamak durumundayız. bu nedenle sonsuz bileşik evreni parçalara böldüğümüz gibi evreni aynı zamanda sonsuz niteliklerinden ve hareket-zamanından da koparır, eksik ve hatalı ele alırız. oysa evren birimlerden oluşmaz. etki tepki zincirleri birbirinden kopuk birimlerin birbirini etkilediği bir zincir değildir, aslında bu hareket tek ve bütün olan sonsuz bir evrenin sonsuz, kesintisiz hareketidir. biz düşüncenin temel yasası olarak bu hareketi böler ve etki tepki zinciri şeklinde düzenleriz. bu açıdan hiçbir şey tahmin edilebilir olmayacağı için her şey rastlantısaldır. fakat eğer hiçbir hareketi bölemiyorsak ve tek bir akışkan hareket varsa o zaman nedensiz bir şey de var olmayacağı için her şey zorunluluktan meydana gelmektedir. çünkü tek bir gerçeklik vardır, başka bir "gerçek" olma ihtimali var olmadığından başka bir ihtimal de var olamaz. geçmiş ya da gelecek diye bir şey mevcut değildir, sadece şu an gerçektir.