126
@126 dediğin doğru işin birey kısmı birde toplumsal kısmı var. bahsettiğin hırsız örneğinde hırsızı hapse atan ne benim yanlıştır demem ne senin haklıdır demiş olmanın hiçe sayılması orada işin içine toplumsal düzeni sağlamayı hedefleyen yazılı kanunlar giriyor.yazılı kanunun devreye girmemesi durumunda subjektif olgu olan etik yetersiz kalırdı.yazılı kanunlar elbette bir doğruyu temel alır fakat bu doğru,gerçekten doğru mudur?burada süregelmiş bir kabul söz konusu fakat tartıştığımız bu değil sanırım. yanisi hırsızın hapse girmesi malı çalınana göre etiktir.hırsızın geçindirmeye çalıştığı ailesine göre etik değildir.fakat topluma göre suçtur dolayısıyla cezalandırılmalıdır. azınlık çoğunluk meselesinde kendi düşüncem ise; bence idam edilmeleri yanlış fakat azınlık olan kısmın hak aramak zorunda olması da yanlış yani "azınlık" gibi bir olgunun olması yanlış bana göre etik olan eşit olandır,ayrımın olmadığı yerdir.pek tabi bu aşırı ütopik bir olgu.