59
bir de şunu da tekrar eklemek isterim ki ben bunu eusa karşılık olarak yazmıştım. bu mazeret ile kitabı okumuş oldum, iyi oldu. tam hatırlamıyorum üç beş gün başka hiçbir şey yapmadan okuyup yazarak böyle bir şeyi meydana getirdiğimde zerre derinlik içermemesi çok doğal. öyle okurken not tutar gibi oldu. ve tabi ki kitabı okuyup inanmam imkansıza yakındı çünkü islam özelinde değil genel olarak din ile ilgili bir şey okuyup inanmam çok çok zor. temelden bütün düşünce sistemime yanlış. o kadar zıt ki mesela yeniden müslüman olma ihtimalim varsa bile bu anca yıllar içerisinde yavaş yavaş ağır süreçler sonrasında olabilir. ve yazarken de amacım eleştirip yıkmaya çalışmak ve kitapta açık bulmaktı. zaten bu amaçla başlamıştım, islam devletinde kitaba dayalı ekonomi getirilemez+kitapta bilimsel bir açıklama yoktur demek için başlamıştım, doğaldır. bunun dışında ben normalde oturup böyle bir şey yazmam. uğraşılacak çok daha temel konular varken "yav yıldızlar kandil mi değil mi" diye tartışmaya girecek değilim. zira bu hiçbir işe yaramaz. inanan adam da benim kadar katı inanıyor. çoğunun asıl amacı çevresine uyum sağlayabilmek. ailesinin gözünde iyi evlat olmak, arkadaş ve iş çevresinde kabul görmek. bu da milliyetçilik ve dindarlık gerektiriyor. bundan sonra da bu ikisinin dışına çıkabilmek için çevresini karşısına alması gerekiyor bu kişinin. kendi çevresindeki konumunu sallantıya sokmak demek, kendi kişiliğini kendi gözünde sallantıya sokmak demek. insanlar bunu yapabilecek kadar cesaret sahibi değiller. daha diş fırçalama alışkanlığı edinmek için adım atamayacak seviyede bilinçsiz yaşayan insanlarız. bu nedenle oturup islam özelinde tek tek ayet ayet mantık arayıp tartışmak çok gereksizdir. çünkü adam onların mantığına bakmıyor. ve iş metafizik olduğundan verilebilecek sonsuz cevap var. yoksa da cevap vermek zorunda bile değil. çünkü gerçekten yıldızların kandil olup olmadığı onu zerre ilgilendirmiyor. o müslümanlıktan elde edeceği faydayı edinmekte. aksi tarafında bir çıkar yol görmüyor kendine. neden düşünmesi gerektiğini de bilmiyor. derde tasaya düştüğünde kendini avutmayı seviyor. mutlu olmak istiyor ama geleceği düşünebilecek kadar detaylı bir düşünce yapısı yok. doğal yaşıyor, insanın toplumsal ormanında bir hayvan gibi çevresine uyum sağlıyor, geçinip gidiyor. sen bu adama ufak maddelerdeki mantık hatalarını göstererek de bir yere varamazsın, kitap köleliği savunuyor diyerek de, kadını aşağılıyor diyerek de, hesap hatası var diyerek de. hayatında buna ihtiyaç duyacağı gerçek değişiklikler olmalı ki bu hem çok uzun bir süreç hem de öyle senin tek başına yapabileceğin bir şey değil. bu sebeple keyfine tartışırım milletle bu konuda bunun dışında da çok bir şey umarak tartışmam. amaç hiçbir zaman tartışmak olmadı bu konu özelinde. hiç rastlamadım öyle bir şeye. insanlar herhangi en ufak bir değişime bile cesaret edemiyorlar ki bu konuyu oturup tartışsınlar gerçek eleştirel gözle. ben genelde kendim okur, isteyenle tartışır, üzerine "yazarım", isteyen gelip okur, yine tartışmak isteyen tartışır. ama böyle olunca tek tek herkesle uğraşmak yerine ortaya yazı koymuş olurum. ondan da öyle çok bir değişiklik beklemem. neyse kısaca bence yazının üslubu çok yumuşak ve asıl amacım birileri okusun da gelip tartışsınlar benimle değil. yazı misyonunu epey bir zaman önce tamamladı.