hay amını
ym. şişeyi ters koymuşuz bacakların arasına. kapağı da açıktı. döküldü ziyan oldu caanım votka. benim pantolon da sırılsıklam oldu tabii. götüm donuyor
. binbaşı da farketti dedi lan pezevenk bu ne hal? hemen kıvırdım tabii olayı, komutanım tuvaletim geldi ama nöbet yerimi de terkedemedim. soğukta daha fazla da tutamadım. koyverdim gitti. bastı kahkahayı ipnetor. yer gök inliyor herifin kahkahasıyla... yukarıdan bi ışık süzüldü, pencereden dışarı. amına koyam senin binbaşı, çarı uyandırdın. camdan çıkardı kafayı başladı gürlemeye ivan. korkunç ivan. dedikleri kadar varmış, korkudan az kalsın gerçekten işeyecektim altıma. "ne bu gürültü laaan dalağını
tiklerim. uyumaya çalışıyoz
şurada!!!!" ... binbaşı başladı korkudan titremeye. hemen iki adım öne çıktım. durumu izah ettim. hafif bi tebessüm etti ivan grozny. rütben ne lan senin dedi? onbaşı efendim dedim. "bundan sonra teğmensin. binbaşı ayarlamaları yap almayayım aklını" "emredersiniz!" dedi binbaşı ama ben öne çıkınca yere düşen votka şişesini de gördü tabii. gözünden hiç bi
im kaçmıyor yavşağın. "hadi hadi uzatmayın
meyeyim sülalenizi" deyip içeri girdi çar. binbaşı önce bi kızacak gibi oldu, sonra "bu saatte bu soğukta burada ne işiniz var teğmen? buyrun subay gazinosunda birlikte bir iki kadeh votka içelim sohbet edelim" dedi. yanındaki çavuşa da "nöbeti sen devral lan
ik!" diye emir verdi.