@3 yanlış düşünüyorsun.
beren saat'in kişiliği, yaşadıkları, o metinde bahsettikleri, o metnin ne kadar özgecan içerdiği...
bunlar tamamen konunun dışında...
ben beren saat'in kişiliği nedir, bilmem de zaten...
ilgilenmem.
kendisini tanımıyorum.
lâkin o metinde konuya dahil görmemiz gereken, hâttâ aslında konunun ta kendisi olan net birşey var:
bahsettikleri, bugün
hemen hemen her kadının yaşadıkları...
bu farkı görebilecek ve doğru algılayabilecek yetide olduğunu düşünüyorum.
açık ve net birşey var:
suçlusun demiyorum.
lâkin bil ki, o cinayete zemin hazırlayan sistemin bir parçasısın.
ben değilim o parça.
belki de etrafındaki insanların tamamı değil.
zaten bunlar senin için önemli de değil.
bilmen gereken tek şey, o sistemin parçası olduğun...
üslubun, bunu mutlak surette geçerli kılıyor.
özgecan aslan bir simge.
ona, "tecavüze uğrayıp akılalmaz bir vahşetle öldürülen gencecik bir kız," gözüyle de bakabiliriz.
bu, olayın bir boyutu.
ama asıl boyut, "
kadınların toplumdaki pozisyonu."
zaten cinayetin asıl sorumlusu da bu bakış açısı vesselam...
ve en nihayetinde, toplumun gözündeki kadın algısına ne gibi katkılar sağladığın malûm...
bundan bahsediyorum.
başka birşey değil.
açıkçası bu cinayette söz bana verilse, zanlıların üçünü de asardım.
o kesin.
lâkin toplumdaki kadın algısını düzeltme görevi bana verilecek olsa?
işe ilk senin eğlence anlayışını revize etmekle başlardım.
böylesine ilginç bir eğlence anlayışına sahip pek insan tanımıyorum çünkü...
not: iyisindir, hoşsundur, sevişir-koklaşırız; ayrı.