13
derenin sonlarına doğru denizin aydınlığı vurmaya başladı gözümüze. zaten sıcak bir yaz günüydü. geçilmesi gereken bir köprü altı daha vardı. o köprünün üstünden da tren geçiyordu. murat olmamış üzümlerden yiyor ve suratını buruşturuyordu. ve her zaman olduğu gibi ikram etmiyordu. halbuki benim karnım ne kadar da acıkmıştı. bizim evde balık olurdu herdaim. hamsi rutinimiz, palamut favorimiz, istavrit arada yediğimizdi. mezgiti sevmezdim ben ( halen sevmem ) ama ona bile razıydım o an. yaz helvası büyük lükstü. böyle cevizli kakaolu falan. "dönelim olum" dedim deli murat'a "az kaldı . bak deniz göründü" dedi
#419160 kubar | 19/02/2015 16:46