5
bilimsel düşünce yöntemi ile mesela görelilik teorisinin denklemlerini filan birbirine karıştırmamak lazım. öyle düşününce sanki bilim ile gündelik yaşantı ya da sanat ve felsefe çok kopukmuş gibi görünüyor. oysa bu üçü birbirine bağlıdır, düşüncenin üç koludur bunlar. felsefe ve bilim arası bağlantıyı kurabilirsin zaten. sanat ve felsefe arası bağlantıyı da kurabilirsin. bilim de insanın yaşantısına ve düşünselliğine etki ettiği için o da bu üçüyle bağlantılıdır ama dediğim şey o değil. bilimsel yöntemden bahsediyorum, bilimsel bulgulardan bahsetmiyorum. bilim ile bulgularını sık sık karıştırıyoruz çünkü. bulgular bilimsel yöntemin ürünleridir. bilimsel yöntem de bilinçli bir şekilde yaşantının farkına varmak, onu incelemek, gerçeklerden faydalanarak deney ile beraber açıklamaya uğraşmak demek. derinlerine girmeye gerek yok. floyd daha echoes gibi parçalardan itibaren gerçekten ağır bir deneysel çalışma içine giriyor. ne deniyorlar peki? deneysel müziğin ne olduğunu düşünüyorsun? bir şeyi neden dener insan? bir sonuca ulaşmayı beklemez mi? aradıklarını yakalıyorlar da. konsept albüm formu içerisinde oldukça bilinçli kurgulanmış eserler üretiyorlar ve bu eserleri bilimsel bir yöntem ile kurguluyorlar. ne anlatmak istediklerine göre belirli bir "etki" yaratmaya uğraşıyorlar müzikte ve müzik biçim olarak kurgulanıyor. enstrümanların tonlarına kadar bilinçli bir şekilde kurcalıyorlar ki elektronik olarak kendi tonlarını da yaratıyorlar. ses tekniklerinden tutup sosyolojiye kadar giriyorlar işin içine. yetmiyor, şov kurguluyor ve işin tiyatro yönüne de dalıyorlar. the wall bildiğin tiyatro teorisine benzeyen kurgularla doludur. live in berlin izlenebilir bunun için. yani öyle ay kulağıma güzel geldi dur şu akoru basayım, ımmh aşk acım depreşti akşam yatarken iki rakı devirince bu sözleri yazıverdim akora uygun söyleyeyim basalım gitsin mantığıyla hareket etmiyorlar.