4
Ooo bak hele! Birileri gizli gizli stv izleyip kişisel gelişim kitaplarını okuduğumu mükemmel bir zekanın ürünü denilebilecek bir entry ile deşifre etmiş! Üstelik de aklınca ironi yapmış, yerin dibinden yazıyorum bu yazıyı şu anda.
Şimdi,ne için yaşadığını öğrenmek mi istiyorsun? Gerçekten istiyor musun bunu? Pekala bu da başlangıç sayılır.
Insan tam olarak ne için yaşar ve yaşamanın farklı bir yönü olarak düşünür,yazar? Insan bencil bir varlıktır,ama yazarken ve düşünürken aslında tarihsel kökenini arar. Insan böylece, kendi kökünü arayarak bir nevi en büyük arzusuna ulaşır yani sonsuzluğa. Sen gerçekten insanların o kitapları sadece kendileri için mi yazdıklarını sanıyorsun. Gerçekten o tapınaklar, o mükemmel yapılar sadece tanrılar için mi yapıldı? Bütün savaşlar, fetihler anlık öfkeyle veya hevesle mi yapıldı?
Hayır, neredeyse hepsi, ün için,ismi yaşatmak adına yapıldı. Insan ,ölümü yenemedi ama zamanı yenmenin bir yolunu buldu böylece. Bu nedenle insan yazmadan,söylemeden,yazmadan duramaz. Çünkü eğer yazmazsa, okumazsa, inşaa etmezse kaybolur, basitçe hatırlanmaz.
Başkalarını dinlemeni,o sefil insanların derdinı anlamaya çalışmayı sana bu nedenle tavsiye ettim, bunun herhangi bir uhreviyetle alakası yok. Eğer başkalarını dinlersen, bu iz bırakma, sonsuzluğa ulaşma çabasını daha iyi anlayabilirdin. Bunun yanında insan zaten hiçbir zaman kendisi olamaz, hayatlarımız taklitlerle başlıyor bizim okudukça da belki de kendimize yabancılaşıyoruz, ama bu ayrı bir meseledir. Kara kitabın sonlarına doğru, sadece kendisi olmaya çalışan bir şehzadenin öyküsü vardır ,okursan daha iyi anlarsın.
Işte insan bunun için yaşar, tabi hemen kızmak yerine biraz düşünseydin, eminim anlayabilirdin.