teocuğun serin sürüklenme hikayesi

  1. 10
    İçerenköy’e geçiş evresi benim için resmen travmadır. Artık yaşamam gereken çevreyi benimseyemiyor, kabullenemiyordum. Her duruma, şarta, insana, ortama ayak uydurabilen ben, bu semte ve insanlara ayak uyduramıyordum. Bambaşka bir sosyal çevre ve görgü sonuçta. Lise dönemlerinde de hep insanlara karşı mesafeli oldum; okulun farklı çocuğu olmuşumdur hep. Farklı derken; asosyal ve ya kabul edilmeyen değil. Sınıf farkı olarak görebilirsiniz. Yakın olarak gördüğüm 3-5 arkadaşım oldu ve onlarla da hala görüşürüm. Geri kalanlara hep mesafeli olmuşumdur. Aynı sokaktaki çocuklar ile de günümüzde 1 tanesi hariç iletişimim kopmuştur mesela. Yıllar geçtikçe işler daha da kötü hale giriyordu. Gerçekten çok çok zor durumlar yaşadık. Ekonomik anlamda yaşadığımız durumlar bizi bir “aile yapmak” konusunda bozamadı. Psikojik zorluklar oldu ancak bunlar asla bireylere yansıtılmamaya çalışıldı. Günümüze doğru yaklaşıldıkça işler toparlandı ve toparlanmaya da devam ediliyor tabi ama eskiyle kıyaslarsak şartlar aynı değil. Babamı zamanında yapmadığı yatırımlar, düşünmediği işler sebebiyle suçlarım aslına bakarsınız ama yüzüne hiç söylemedim bunu. Haftada bir sansür değiştirmek yerine geleceğe yönelik yatırımlar yapılabilirdi. Ancak bu yönde bir suçlamayı babaya söylemeyi doğru bulmuyorum. Bunu söylemek resmen geleceğimin daha da iyi olmamasının sebebi sensin demektir ve bu gerçekten çok ağır bir suçlama olur. Her ne kadar doğru olsa bile. Bu sosyo-ekonomik geçişlerin bana kattığı çok fazla şey olduğunu düşünüyorum. Her türlü statüden, her çeşit insanı tanıdım. İnsanları tanımayı bıraktım; her türlü hayat biçimini yaşadım. Yukarıdan aşağıya doğru inen bir ivmeyi yaşamak her insanın kaldırabileceği bir şey değil ama ben yeterince ayak uydurdum. Bir çok zorluğu da, bolluğu da gördüm. Günümüzde bu kadar hayat tecrübem olması, gerek sosyal ilişkilerim anlamda, gerekse de iş hayatımda faydalı oluyor. Problemlere bakış açımda daha proaktif yaklaşmamı sağlıyor. Gördüklerim ve yaşadıklarımla söyleyebileceğim tek şey; nerede ve ne durumda olduğunuza güvenmeyin. Yaşadığınız zorluklar sizi asla yormasın. Ya da yormasın doğru kelime olmadı; pes ettirmesin. Pes etmeye kalksam ya da kalksak muhtemelen bir aile mezarlığına çoktan gitmiş olurduk. Çalışıldı, toparlandı ve toparlanmaya devam ediliyor. Ve en önemlisi insanlara insan olduğu için bakabilmeyi öğrenin; değer yargılarınız kendinize özel olsun.
    #452552 teodosic | 27/03/2015 23:16
     
  2. tümünü gör
iv>