Dünkü saldırıyla ilgili iki yaygın görüş var

  1. 1
    -Birinci görüş savcının polis tarafından öldürüldüğünü savunuyor.Olay anı ses kayıtlarından tutun, olay yerindeki haber muhabirlerinin anlattıklarına kadar pek çok veri bu görüşü doğrular nitelikte. Polisin “içeriden silah sesi geldiği için operasyon yaptık” iddiası çürütülüyor. -İkinci görüşse DHKP/C’nin uzun süredir MİT’in kontrolünde olduğu iddiası. Bu görüşü savunanlar DHKP/C ve öncülü DEV-SOL’un, geçmişte Dursun Karataş’tan itibaren diğer sol yapılar tarafından pek çok kez bu suçlamayla karşı karşıya kaldığını, Bedri Yağan grubunun tasfiyesinden beri de MİT’in örgüt içi hakimiyetinin sağlamlaştığını savunuyor. Örgütün son süreçte yaptığı hemen her eylemin iktidarın işine gelir nitelikte olması, seçime aylar kala Gezi ve CHP’nin terörle ilişkilendirilmek istendiği iddiası, sadece iki hafta önce savcının korumalarının çekilmesi bu görüşün kanıtları arasında. Peki hangi görüş doğru? Hemen her gün iktidarın yeni bir sahtekarlığının, kumpasının ortaya çıktığı bu ülkede şahsen her iki görüşün de doğru olduğuna inanıyorum.Sadece yandaş gazetelere bir göz atın; “Geziciler adliyeyi basıp savcıyı katletti” başlıklarını göreceksiniz. İki ay önce Fuat Avni hesabının MİT’in DHKP/C hücrelerini seçim öncesi aktifleştireceğini iddia ettiğini de gözden kaçırmamak gerek. Bakalım seçime kadar daha ne oyunlar göreceğiz. Görünüşe göre Hakan Fidan’a Erdoğan’ın gerçekten de çok ihtiyacı varmış.
    #458313 Son of Anarchy | 01/04/2015 22:31
     
  2. tümünü gör
iv>