27
@23 Azizim daha önce de dediğim gibi bi doğanın bir bug'u. Fakat yaratılış'ı evrim olarak değiştir. Çünkü orada yaratılışı yanlışlıkla evrim olarak yazdım. (ben farsça düşünüp öyle yazıyorum o yüzden anlamadığın konularda tekrardan sor)
Fakat şunu da biliyoruz ki doğada bir evrim süreci var. Şunu biliyoruz ki çok eski çağlarda anaerkil bir toplum vardı. Fakat zamanla bu yerini ataerkil bir topluma bıraktı. Nasıl bu sürece gelindi bunu anlatmak uzun olduğu için özet geçiyorum.
Her yeni kültürde evrimleşiyoruz. Bilinçaltımız, zihnimiz, ilişkilerimiz, görüşlerimiz pek çok şey evrim geçiriyor. Yani ne bir erkek ne de bir kadın bir kalıp içerisinde yaratılmıyor. Onları bir kalıbın içerisine içerisinde bulunduğu şartlar sokmuştur. İşte bu ataerkil toplumda kadının bir kalıba girdiğini görüyoruz tabi erkeğinde.
İçinde bulunduğumuz kültür ataerkil bir toplumun kültürü değil midir? Evet bu böyledir.
ama göremediğimiz bir gerçek var. Her kültür değişiminde, her çağda, bir evrim sürecine giriyoruz ancak bilinçaltımızda sürekli olarak o eski kültürlerin kalıntıları kalıyor. İşte açıklıklar burada başlıyor yani bilinçaltında. Mesela örnek vereceğim erkeklerde ki meme düşkünlüğü. Meme bilinçaltımızda doğurganlığı simgeler. Eski çağlarda erkekler iri göğüslü kadınları tercih ederdi çünkü iri meme daha fazla süt, daha fazla süt daha fazla çocuk ve soyun ilerlemesi anlamına geliyordu. Bu görüşler değişti ancak bilinçaltında izi kaldı. Anlatmak istediğim bug olayı burada başlıyor.
Benim anlattığım şey felsefik değil, biyolojik bir süreçtir. Tabi işin içine psikolojiyi de katarız.
#463431 julius galius | 08/04/2015 01:22