2
ölmekle hayat bitmiyorsa ölmek diye bir şey yok o vakit. yok olmasına yok da, yaşam onun neresinde? şimdi her hareketimiz ve düşüncemiz hayatta kalmanın ve mutlu yaşayabilmenin peşinde anlık hedefler ile şekilleniyor. öte tarafta ise dediğin gibi yanan bir odundan farkımız kalmadığından bilince, insanlığa, düşünceye ve canlılığa gerek kalmıyor. bunun neresinde hayat var? sonsuza kadar üstelik, ne anlam kalır, ne insanlık, ne canlılık. cennet hayattaki iyi şeylerin soyutlanmasıdır. ve bazı insanlar -peygamberden başlayarak- eğer onların emirlerine itaat edersek -tanrının lafı altında- bize hayattaki bütün güzel şeyleri -ama öldükten sonra tabi burada sunamıyor çünkü- sonsuza kadar vaad ederler. cehennem de hayattaki kötü şeylerin soyutlanmasıdır. yine aynı insanlar eğer onlara itaat etmezsek sonsuza kadar mutsuz olup acı çekeceğimizi belirtme ihtiyacı duyarlar. acı dediğin şey hayatı tehdit edecek şekilde bedene zarar geldiğinde sinirlerin beyni uyarmasından ibarettir. eğer ölüm diye bir şey yoksa, yaşamanın hiçbir anlamı kalmıyorsa sadece odun oluyorsak, bu acıya bir süre sonra duyarsızlaşırız, olmadı anlamsızlaşır, olmadı zaten insanlığımızı kaybedeceğimiz için öyle gelip geçen sinyaller olarak kalırlar sonsuza kadar. kul hakkı yiyen varsa o kul gidip hakkını alsın. başka türlü hak alınmaz. yaşamak istiyorsan bunu yaşarken yap, ölümü bekleme. başka türlü yaşanmaz, kavramların kendisine ters mesele.